Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13095
Karar No: 2022/1348
Karar Tarihi: 27.01.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/13095 Esas 2022/1348 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/13095 E.  ,  2022/1348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı Bakanlık bünyesinde değişen taşeron şirketlere bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili, katıldığı 12.01.2016 tarihli celsede davacı vekilince Mahkemenin 2015/235 esas sayılı dosyasına (davacı tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2015/235 esas sayılı dosya ile aynı taleplerle ancak belirsiz alacak davası olarak açılmış olan ve Mahkemece 10.09.2015 tarihli karar ile talep edilen alacakların belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilen, verilen red kararı 06.11.2015 tarihinde tarafların kararı temyiz etmemeleri üzerine kesinleşmiş olan dava dosyası) verdikleri cevap dilekçesini tekrarla davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... İnş. Tem. Ltd. Şti. - ... Tabldot Tem. Ltd. Şti. İş ortaklığı yetkisi, davacının iş sözleşmesinin ihale bitimi nedeniyle sona erdirildiğini, davacının firmalarından herhangi bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 02.12.2019 tarih, 2016/22642 esas - 2019/22041 karar sayılı ilamı ile; “... davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm davalılara tebligat yapılması için süre verilmeli ve taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir. Tüzel kişiliği olmadığı halde, adi ortaklık adına davetiye çıkartılması, dosyada taraf teşkili sağlanamadan işin esasına girilerek adi ortaklık aleyhine hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuş, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılama sonunda toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe :
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacının kıdem tazminatından, davalı son alt işveren şirketin de sorumlu olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu'nun 112. maddesine 6552 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen fıkralarda, 04.01.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları bakımından; alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet sürelerinin, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunacağı, bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmelerinin 4857 sayılı Kanun'un 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatlarının ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak sureti ile ödeneceği hususları düzenlenmiştir.
    6552 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 4857 sayılı Kanun'un 112. maddesinde kamu işverenleri arasındaki rücu işlemi düzenlenmiş olmakla birlikte, kamu asıl işvereninin alt işverenlere rücu işlemine dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. 4857 sayılı Kanun'un 2/6. maddesi hala yürürlükte olup, anılan kanun hükmü gereğince asıl işveren alt işveren ilişkisinde; asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Bu çerçevede, son alt işveren ile asıl işveren, tüm işçilik alacaklarından birlikte sorumludur. Önceki alt işverenler ise, kıdem tazminatı açısından kendi çalıştırdıkları süre ve devir anındaki ücret seviyesiyle sınırlı sorumludur. Önceki alt işverenlerin devir nedeniyle fesih söz konusu olmadığından, feshe bağlı haklardan olan ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağından sorumlulukları yoktur. Diğer işçilik alacaklarından ise önceki alt işverenler kendi çalıştırdıkları sürede doğan alacaklardan sorumludur ve sorumlulukları devir tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süreyle de sınırlıdır.
    Yargıtay ilke kararlarında işçilik alacaklarından işverenlerin sorumlulukları yukarıda belirtildiği üzere kabul edilmektedir. 6552 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile 4857 sayılı Kanun’un 112. maddesine eklenen son fıkra ile Kamu İhale Kanunu kapsamında alt işverene bırakılan işlerde çalışan işçilerin, kıdem tazminatına esas hizmet sürelerinin birleştirileceği ve son kamu kurum ve kuruluşu tarafından kıdem tazminatının ödeneceği düzenlemesi getirilmiştir.

    Buradaki asıl sorun, 112. maddeye eklenen fıkralarla, kamu kurumları açısından kıdem tazminatından sorumluluğun, salt son işveren kamu kurumu ile sınırlandırılıp sınırlandırılmadığıdır. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesi hükmüne göre; kıdem tazminatından asıl işveren ve alt işverenin birlikte sorumluluğunun söz konusu olduğu ve sözü edilen hükümde bir değişiklik yapılmadığı halde, Kamu İhale Mevzuatına tabi alt işverenlik sözleşmeleri kapsamında çalışanların kıdem tazminatının salt son kamu kurumunda ödeneceğinin öngörülmesi, işçi açısından seçimlik hakkı bertaraf etmeyecektir.
    Somut olayda; Mahkemece 6552 sayılı Yasadaki düzenleme nedeniyle davacının kıdem tazminatından davalı Bakanlığın sorumlu olduğu belirtilerek, hesaplanan kıdem tazminatı tutarından yalnızca davalı Bakanlık aleyhine hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 4857 sayılı Kanun'un 112. maddesindeki yeni düzenleme, aynı Kanun'un 2/6. maddesinde yer alan asıl işveren ve alt işverenin işçiye karşı birlikte sorumlu olduğuna ilişkin hükmü ortadan kaldırmamaktadır. Dolayısı ile somut uyuşmazlık açısından bakıldığında; davalı son alt işverenler ... İnş. Tem. Ltd. Şti. ile ... Tabldot Tem. Ltd. Şti. bakımından da kıdem tazminatından sorumluluğun ortadan kalkmadığı, dava konusu tazminattan her üç davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının gözetilmesi gerekirken, söz konusu şekilde hüküm tesisine gidilmesi hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 27.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi