Esas No: 2021/2224
Karar No: 2021/4601
Karar Tarihi: 01.12.2021
Danıştay 2. Daire 2021/2224 Esas 2021/4601 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2224
Karar No : 2021/4601
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ….
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; İstanbul İli, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin 10/05/2014 tarih ve 2014/1 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiş olup, anılan ret kararı Danıştay Beşinci Dairesinin 13/03/2017 günlü, E:2016/21494 K:2017/6884 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Bozma kararına uyulmak suretiyle verilen …. İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının 2014 yılında terfi ettirilmemesine gerekçe olarak 10/05/2014 tarih ve 28996 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla 3. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının iptal edilmiş olması gösterilmiş ise de, söz konusu kadroların iptal edilmesine yönelik 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Danıştay Onikinci Dairesince yürütmesinin durdurulduğu, Danıştay Onaltıncı Dairesince de iptaline karar verildiği, ayrıca dava konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile 371 adet 2. sınıf emniyet müdürünün 1. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi ettirilmesi sonucu 371 adet 2. sınıf emniyet müdürü kadrosu ve zincirleme olarak da daha alt rütbelerde boş kadro oluşacağı göz önünde bulundurulduğunda davalı idarece, yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca davacının liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunun değerlendirilerek ilgili hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, davacının 3. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği, öte yandan; belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunun saptanmış olmasının, davacının doğrudan 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, davalı idarece yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca davacının durumunun "yeniden" değerlendirilerek bu konuda ayrıca bir işlem tesis edileceği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, emniyet teşkilatının hizmet gerekleri dikkate alınarak aynı hukuksal durumda bulunan 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesinde bulunan tüm personelin kanun önünde eşitlik ilkesi çerçevesinde 2014 yılında bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verildiği, davacının da bu kapsamda terfi ettirilmediği ileri sürülerek, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2021 tarihinde temyize konu kararın iptale ilişkin kısmının onanmasına oybirliğiyle, temyize konu kararda dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklar hakkında karara yer verilmemesi yönünden ise oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Davaların karara bağlanması" başlıklı 22. maddesinin 1. bendinde, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı belirtilmiş olup; "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin (b) bendinde, "Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandağı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti"; (e) bendinde, "Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı" kararlarda belirtilecek hususlar olarak sayılmıştır.
Diğer taraftan, anılan Kanun'un temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c bendinde yer alan "usul hükümlerine uyulmamış olunması" hususu, temyiz incelemesi sırasında Mahkeme kararını bozma nedenleri arasında gösterilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 25/08/2014 havale tarihli dava dilekçesinde, dava konusu işlemin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesinin istenildiği ve temyize konu karar ile dava konusu işlem hakkında karar verildiği ancak, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine yönelik talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı görülmektedir.
Bu durumda; dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin talep hakkında da bir karar verilmesi gerektiğinden, eksik hüküm nedeniyle, temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.