Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/162
Karar No: 2021/2707
Karar Tarihi: 01.12.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/162 Esas 2021/2707 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/162
Karar No : 2021/2707

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 11/06/2020 tarih ve E:2016/11476, K:2020/2420 sayılı kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bornova 6. Noterliğinde katip olarak görev yapan davacının uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve E:…, K:... sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı ve 23/02/2015 tarih ve "Hukuki Danışmanlık-2412-(25)" sayılı Genel Yazılarının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 11/06/2020 tarih ve E:2016/11476, K:2020/2420 sayılı kararıyla;
Dava Konusu Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı ve 23/02/2015 tarih ve "Hukuki Danışmanlık-2412-(25)" sayılı Genel Yazılarının incelenmesi:
Türkiye Noterler Birliğinin tescil edilmiş araçların satış ve devirleri ile kiralama ve rehin işlemleri hakkındaki 18/04/2016 tarih ve 5 sayılı Genelgesi ile dava konusu 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı Genel Yazının yürürlükten kaldırıldığı,
Dava konusu 23/02/2015 tarih ve "Hukuki Danışmanlık-2412-(25)" sayılı Genel Yazının ise, yürürlükten kaldırıldığına dair açık bir düzenleme mevcut değil ise de; mezkur düzenlemenin içerik itibarıyla yürürlükten kaldırılan 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı Genel Yazıya uyulması gerektiğine ilişkin olduğundan, söz konusu Genel Yazının da dolaylı olarak yürürlükten kaldırıldığının anlaşıldığı,
Bu bağlamda; davaya konu Genel Yazıların sonradan yürürlüğe giren Türkiye Noterler Birliğinin 18/04/2016 tarih ve 5 sayılı Genelgesi ile yürürlükten kaldırılmış olmaları nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan dava konusu Genel Yazılar hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği,
Davacının uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının incelenmesi:
İşlem ilgilisinin şikayeti üzerine Bornova 6. Noteri … tarafından başlatılan disiplin soruşturmasında, şikayet konusuyla ilgili olarak davacıdan yazılı savunmasının istenilmesi üzerine, davacının noterliğe verdiği savunmasında, kendisine noter tarafından verilen talimat doğrultusunda hareket ettiğini belirttiği, konunun Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından Noter …'e sorulması üzerine ilgili tarafından verilen … tarih ve … sayılı imzalı cevabi yazı ile, noterin, Noterler Birliği Genel Yazısına aykırı olarak personeline talimat verdiği açık olduğundan, sadece plaka numarası yazılı vekaletnamelere dayalı araç alım satımını kabul etmeyen noterin bu iradesi karşısında işlemi kabul edip etmeme yetkisi bulunmayan personele yükümlülük yükleyerek cezalandırılması yoluna gidilmesinde hukuka ve hakkaniyete uyarlık görülmediği,
Yargılama giderleri yönünden yapılan inceleme:
Dava konusu 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı Genel Yazıyı yürürlükten kaldıran 18/04/2016 tarih ve 5 sayılı Genelge'nin "Araçların satış ve devirlerinde dikkate alınacak diğer hususlar" başlıklı 3. maddesinin (10) numaralı alt bendinde dava konusu Genel Yazı içeriğiyle aynı yönde düzenleme yapıldığı, anılan Genelge hükmüne karşı Dairelerinin 2017/4261 esasına kayıtlı olarak açılan davada, 11/06/2020 tarih ve E:2017/4261, K:2020/2421 sayılı kararıyla, satış işlemine konu aracın sadece plaka bilgilerine yer verilen vekaletnamede vekili vasıtasıyla işlem yapmak isteyen araç sahibinin bilgileri de yer aldığından, Noterlik Kanunu'nun 72/3. maddesi gereği iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneği ile gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlü olan noterlerin EGM bilgisayar sistemi üzerinden yaptığı araştırmada, satışa konu aracın vekaletnamede araç sahibi olarak görünen kişiye ait olup olmadığının tespiti yapılarak, söz konusu araçla ilgili tescil bilgilerinin de yer aldığı bilgisayar sisteminden kayıtların doğrulanması şartıyla satış işlemini yapabileceği açık olduğundan dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği,
Bu durumda, 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı Genel Yazıyı yürürlükten kaldıran ve aynı yönde düzenleme getiren 18/04/2016 tarih ve 5 sayılı Genelge'nin 3. maddesinin (10) numaralı alt bendinin yukarıda zikredilen Daireleri kararıyla hukuki denetiminin yapılarak dava konusu Genelge hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davada haksız çıkan taraf olarak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle,
Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı ve 23/02/2015 tarih ve "Hukuki Danışmanlık-2412-(25)" sayılı genel yazıları yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptaline, dava kısmen karar verilmesine yer olmadığı, kısmen iptal kararı ile sonuçlandığından, toplam 368,30 TL yargılama giderinin yarısı olan 184,15 TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan yarısı olan 184,15 TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesinin 1. fıkrası hükümleri gereği, aleyhine avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Bornova 6. Noterliğinde katip olarak görev yapan davacının, Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulunun 18/07/2014 tarih ve "Hukuk-11235-(78)" sayılı ve 23/02/2015 tarih ve "Hukuki Danışmanlık-2412-(25)" sayılı Genel Yazılarına aykırı davrandığından bahisle uyarma cezasıyla cezalandırılması üzerine bu işlemin ve anılan Genel Yazıların iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde, kararlarda, yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği hüküm altına alınmış; aynı Kanun'un 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde;
"Yargılama giderleri şunlardır:
a) Celse, karar ve ilam harçları.
b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri.
...
ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti.
h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler." ;
"Yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 326. maddesinde;
"(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
..." hükümlerine yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." kuralı yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde, düzenleyici veya bireysel bir işlem nedeniyle menfaati ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilerek, kişilere, dava açma yolu ile iddialarını yargı yerinde ileri sürme hakkı özel olarak düzenlenmiştir.
Hukukumuzda, iptal davası açıldıktan sonra, yargılama faaliyeti devam ederken, kamu hizmetinin sürekliliği ve değişkenliği kapsamında idarece işlemin, yürürlükten kaldırılması, hukuk aleminde geçerliliğinin kalmaması ve artık işin esasının incelenmesinde menfaat görülmeyen hallerde davanın konusuz kaldığından söz edilmektedir.
Davanın konusuz kaldığı durumlarda, yargı yerince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilebileceği tabii olmakla birlikte, yargılama faaliyeti esnasında yapılan yargılama giderlerinin hangi tarafa yükletileceğinin de kararda ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.
Bu noktada, 6100 sayılı Kanun'un yukarıda metnine yer verilen 331. maddesine bakıldığında, davanın konusuz kalması halinde, hakime, davanın açıldığı zamandaki haklılık durumunu değerlendirerek yargılama giderlerine hükmetme konusunda takdir hakkı tanındığı görülmektedir.
Bu duruma göre, idarenin iptal davasının konusunu oluşturan genel düzenleyici nitelikteki işlemlerinin, değiştirildiği, geri alındığı, ortadan kaldırıldığı durumlarda, konusu kalmadığından esası incelenemeyen davada, davacının haksız çıktığından, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu olacağından söz edilemez.
Temyize konu kararda, düzenleyici işlemleri yürürlükten kaldıran ve aynı yönde düzenleme getiren 18/04/2016 tarih ve 5 sayılı Genelge'nin 3. maddesinin (10) numaralı alt bendinin Dairelerinin 11/06/2020 tarih ve E:2017/4261, K:2020/2421 sayılı kararıyla hukuki denetiminin yapılarak dava konusu Genelge hükmünde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davada haksız çıkan taraf olduğu gerekçesiyle bu kısım yönünden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ise de, davalı idarece yürürlükten kaldırılan düzenleyici işlemler bakımından davanın konusunun kalmadığı dikkate alındığında davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın, bireysel işlemin iptali ve anılan düzenlemeler bakımından karar verilmesine yer olmadığı kararıyla sonuçlandığı ve davalı idarenin davanın açılmasına sebebiyet verdiği görüldüğünden, davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kısmen dava konusu işlemin iptaline, toplam … TL yargılama giderinin yarısı olan … TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan yarısı olan … TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 11/06/2020 tarih ve E:2016/11476, K:2020/2420 sayılı kararının davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 01/12/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci verilen kararın, temyize konu yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile kararın temyize konu kısmının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi