14. Hukuk Dairesi 2016/18844 E. , 2020/8038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep eden vekili tarafından 21/07/2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi istenmesi üzerine talebin kabulüne dair verilen 12/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Talep, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesine ilişkindir.
Talep eden vekili, müvekkilinin mirasbırakan ...’dan alacaklı olduğunu, alacağa ilişkin ... 7. İcra Müdürlüğünün 2014/4310 Esas sayılı dosyasında takip yapıldığını, mirasbırakanın tek mirasçısı oğlu ..."ın mirası reddettiğini, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesini istemiştir.
Mahkeme, talebin kabulüne, terekenin tespiti işlemlerinin tamamlandığına ve terekeden el çekilmesine karar vermiştir.
Hükmü, talep eden vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 612. maddesi "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesinde "iflas idaresi" yerine "tasfiye memuru" ve "Ticaret Mahkemesi" yerine "Sulh Hukuk Mahkemesi" geçmektedir. Tasfiye memurunun işlemlerine karşı yapılacak şikayetleri, sıra cetveline itirazları incelemek ve tasfiyenin son bulduğuna karar vermek sulh hukuk mahkemesine aittir.
Somut olayda, mirasbırakanın tek mirasçısı ...’dır. ..., ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1060 Esas, 2012/1597 sayılı Kararı ile mirası reddetmiştir. Alacaklı, her ne kadar terekenin iflas yoluyla tasfiyesini talep etmişse de ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/1060 Esas, 2012/1597 Karar sayılı dosyası üzerinden borçlu (murisin) en yakın mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedilmiş olduğundan alacaklının talebi, TMK m. 612 uyarınca mirasın reddini tespit eden mahkemeyi harekete geçirmeye yönelik olup, mahkemece yapılacak iş; işbölümü nedeniyle dosyadan el çekip dosyayı görevli ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesine göndermekten ibaret iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, Türk Medeni Kanununun 612. maddesi uyarınca burada uygulanacak tasfiye usulü, "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (İcra İflas Kanununun 208 ila 256. maddeleri) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceğine ilişkin yasal prosedür yerine getirilmeksizin terekeden el çekilmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmeksizin karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.