Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2252 Esas 2017/1822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2252
Karar No: 2017/1822
Karar Tarihi: 15.06.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2252 Esas 2017/1822 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/2252 E.  ,  2017/1822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, asıl davada, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tapu kaydındaki şerhinin terkini için dava açıldığını, davanın kabul edilip kesinleştiğini, ancak sözleşmenin feshinde davalı yüklenicinin kusurlu olduğunu, müvekkili arsa sahibinin kira ve satış gelirinden yoksun kaldığını ileri sürerek, maddi zararının tespiti ile bu bedelden yükleniciye iadesi gereken bedelin mahsubu ile kalan miktarın davalılardan tahsiline; birleşen davada, asıl davada yükleniciye iadesi gereken bedelin mahsubu istenmiş olmakla, bu bedel nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, sözleşmenin BK"nun 19. maddesi gereğince başlangıçtan beri imkansız olduğu, bu durumun kesinleşen mahkeme kararıyla sabit olduğu, batıl olan sözleşme nedeniyle tazminat istenemeyeceği, davalı ..."in sözleşmeyi şirketi temsilen imzaladığı gerekçesiyle, asıl davada davalı ... yönünden husumetten; asıl ve birleşen davanın davalı şirket yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.