13. Hukuk Dairesi 2017/554 E. , 2018/12122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili avukat ...ile davacı ... Tarım Mak. Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, biçerdöver ve sair tarım aletleri yedek parça ticareti yaptığını, davalı ..."in ise eşi olan diğer davalı ... ve müşterek çocukları davalı ... ile birlikte çiftçilikle uğraştıklarını, davalı ... adına kayıtlı biçerdöverin diğer davalılar tarafından kullanıldığını ve bu biçerdöver ile kendilerinin ve üçüncü kişilerin biçim işini yaptıklarını, davalılar ... ve ..."in belirli aralıklarla biçerdöver için yedek parça aldıklarını, yerleşik adet üzerine biçerdöver sahiplerinin tamir için yedek parça alıp borçlarını genellikle harmanda ödediklerini, davalıların aldıkları yedek parçalar nedeni ile malik sıfatı ile davalı ... adına çeşitli tarih ve miktarlarda toplam 113.597,49 TL bedelli açık fatura düzenlendiğini ve 20.12.2013 tarihinde noter ihtarı ile muhataba tebliğ edildiğini, davalı ..."in ise 15.01.2014 tarihli cevabi ihtarnamesi ile alışverişi inkar ettiğini ileri sürerek 113.597,49 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, akdi ilişkiyi inkar ederek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 113.597,49 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalı ... adına kayıtlı olup diğer davalılar tarafından kullanılan biçerdöver için davalılar ... ve ... tarafından alınan yedek parçalar nedeni ile davalı ... adına kesilen faturalara dayalı olarak ödenmeyen 113.597,49 TL alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini istemiş; davalılar, fatura konusu malları almadıklarını savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ..."in ihtarnameye verdiği cevabında fatura konusu ürünlerin ... ve ..."e teslim edildiğini kabul ettiği ve bu kişilere teslim edilen mallar nedeniyle sorumlu olmayacağını iddia ettiği, fatura konusu mallara ya da bedele yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı, sadece eşi ve oğluna teslim edilen mallar nedeniyle sorumlu olmayacağını iddia etmesi nedeniyle davaya konu faturaların, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiği belirtilerek tanık dinlenmiş ve tanık beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davalılar tarafından akdi ilişki inkar edildiğinden bu ilişkinin varlığını ispat yükü davacıda olup, dava konusu faturalar tek başına alacağın varlığını ispat bakımından yeterli değildir. Mahkemenin kabulünün aksine davalı ... tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede akdi ilişki ikrar edilmediği gibi davalı ..."in beyanlarının diğer davalılar bakımından bağlayıcı olması da kabul edilemez. Öte yandan HMK"nun 202. maddesi uyarınca bir belgenin delil başlangıcı sayılabilmesi için iddia konusu hukuki işlemi tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş olması gerekmekte olup, dava konusu faturalar bu nitelikte olmadığından delil başlangıcı olarak kabul edilmez ve dolayısıyla akdi ilişki tanık delili ile ispatlanamaz. O halde Mahkemece, ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat bakımından yazılı delil sunamadığı, ayrıca yemin deliline başvurmayacağını da beyan ettiği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
Davalılar:
1.940,00 TL P.H.İade
MUHALEFET ŞERHİ
HMK"nun 202/1.2.maddesi aynen "(1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir." hükmünü içermektedir. Yine HMK."nın 203/1-b bendi "işini tarih niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler senetle ispat zorunluluğunun istisnalarındandır." Açıklanan Yasa hükümleri somut olaya uygulandığında; dava şirket vekili tarafından davalılardan Fatma"ya ihtarname keşide edilmiş, davalı ... bu ihtarnameye verdiği cevapta, faturaya konu malların eşine ve oğluna teslim edildiğini ikrar etmiştir. Davalının bu ikrarı hem kendisi, hem de diğer davalılar yönünden, HMK"nun 220/2. maddesi anlamında delil başlangıcı niteliğindedir. Bu nedenle davacı, iddiasını tanıkla ispatlayabilir. Dinlenen tanıklar da, davalılardan ... ve Kani tarafından işletilen biçerdöverin tamir edildiğini, tamir için gerekli parçaların davacı işyerinden temin edildiğini anlatmışlardır. Bu durumda davacının davasını ispatladığı kabul edilmelidir. Davacı, faturaya konu malları davalılara teslim ettiğini kanıtladığına göre, fatura bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalılardadır. Bu nedenle davanın kabulü yönündeki ilk derece mahkemesi usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
Aksi düşünülse dahi; HMK."nun 203/1-b maddesi gereğince yapılan bu tür biçerdöver tamiratı işlerinde, yedek parça satıcıları tarafından tamirciye parça gönderilmesi esnasında gönderilen parça bedellerinin senede bağlanmasının veya senede bağlanmadan teslimat yapılmasının teammül oluşturup oluşturmadığı, Ticaret Odasından ve ilgili Esnaf Odalarından sorularak verilecek cevaba göre somut olayda, tanıkla ispatın mümkün olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan gerekçe ile kararın bozulmasına yönelik sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.