Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/9524
Karar No: 2016/13454
Karar Tarihi: 17.10.2016

Hakaret - tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/9524 Esas 2016/13454 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Ceza Mahkemesi'nde bir kişinin hakaret ve tehdit suçlarından mahkumiyeti hakkında verilen hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği gerekçesiyle katılan vekilinin temyiz isteği reddedilmiş, ancak sanık müdafiinin temyiz isteği kabul edilmiştir. Yapılan incelemede, kararın mahkemenin ulaştığı sonuçların, mahkumiyete yol açan olayın tüm ayrıntıları ve kabul edilen fiillerin hukuki nitelendirmesi gibi tüm verileri açıkça yansıtması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, yeminsiz dinlenen tanığın yasal dayanağı olmayan gerekçesiyle dinlenmesi ve suç tarihindeki adli sicil kaydının yeterince değerlendirilmemesi gibi hukuka aykırı uygulamaların yapıldığına da vurgu yapılmıştır. Bu nedenlerle, hükümler bozulmuş ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderilmiştir.
Kullanılan kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi
- Anayasa'nın 141, CMK'nın 34 ve 230. maddeleri
- TCK'nın 29, 50, 51, 53, 62, 129 ve CMK'nın 50 ve 230/1-d maddeleri
- CMK'nın 231/5 ve 231/6. maddeleri
4. Ceza Dairesi         2014/9524 E.  ,  2016/13454 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret, tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan vekilinin temyiz davası isteğinin vekalet ücretine hasren yapıldığı belirlenerek dosya görüşüldü:
    1- Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2-Sanık müdafiinin temyiz isteğine gelince,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a- Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekir. Somut olayda; tanık ...’ın beyanının sanığın söylediği tehdit sözleri yönünden katılanın beyanıyla çelişkiler içermesi karşısında, beyanlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun kararda gösterilmesi, sanığın katılana söylediği tehdit ve hakaret sözlerinin neler olduğunun belirtilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması,
    b-Yeminsiz dinlenecek tanıkların CMK’nın 50. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı gözetilmeden, “Tarafın daha önceden ... ile tartışması olması nedeniyle” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle tanık ...’ın yeminsiz dinlenmesine karar verilmesi,
    c-Sanığın, katılanın kendisine küfrettiğini savunması, tanık ...’un katılanla sanığın küfürleştiğini beyan etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, tehdit suçu yönünden TCK"nın 29. maddesinin, hakaret suçu yönünden ise TCK"nın 129 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    d-Sanığın 31.05.2012 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK"nın 50. ve 62. maddesindeki indirim nedenlerinin uygulanmasını kapsadığı gözetilerek, tehdit suçundan hüküm kurulurken CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususlarda kanuni dayanakları da gösterilerek bir karar verilmemesi,
    e- Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında... Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2009/60 E-2010/104 K. sayılı ilamıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunan ve bu suretle de daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında, TCK"nın 51/1-b maddesi gereğince "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı" hususu değerlendirilmeden, "...Asliye Ceza Mahkemesine ait 2009/60 esas 2010/104 karar sayılı ilamının bu şartları taşımadığı ” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
    f-Suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında ... Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 2009/60 E-2010/104 K. sayılı ilamıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın bulunması ve engel teşkil etmemesi, hakaret ve tehdit suçları nedeniyle dosyaya yansıyan ve talep edilen somut (maddi) bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel oluşturmaması karşısında, CMK"nın 231/6. maddesi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapıldıktan sonra, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “.... Asliye Ceza Mahkemesine ait 2009/60 esas 2010/104 karar sayılı ilamın bu şartları taşımadığı ” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle, CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    g-Sanık hakkında hükmolunan hapis cezalarının kanuni sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi