4. Ceza Dairesi 2016/12703 E. , 2016/13448 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/1.maddesi uyarınca 6 ay hapis ve 142.365.600 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 20.09.2002 tarihli ve 2002/159 esas,2002/622 sayılı kararının Dairemizin 01.12.2004 tarihli ve 2003/9974 esasa, 2004/11766 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesini müteakip,01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine, sanığın anılan Kanunu"un 106/1-1.maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasnıa ilişkin aynı Mahkemenini 18.03.2009 tarihli ve 2009/76 esas, 2009/211 sayılı kararının infazı sırasında, sanık müdafiinin zamanaşımı nedeniyle cezanın düşürülmesi ve yakalama kararının kaldırılması talebinin reddine dair aynı Mahkemenin 16.11.2015 tarihli ve 2009/76 esas, 2009/211 sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine ilişkin mercii ...Ağır Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli ve 2015/1060 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/06/2016 gün ve 231616 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “…Dosya kapsamına göre,... Ağır Ceza Mahkemesinin 09/12/2015 tarihli kararı ile ceza zamanaşımını kesen çağrı kağıdının tebliğ edildiği 12/10/2011 tarihinden itibaren 10 yıllık süre geçmediğinden bahisle başvurunun reddine karar verilmiş ise de, 11/01/2011 yürürlük tarihli 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesiyle değişik 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesinde yer alan, “(1) Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne göre, somut olayda, sanık hakkında ceza zamanaşımı süresinin, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 20/09/2002 tarihli kararının Yargıtay 4. Ceza Dairesi tarafından onandığı 01/12/2004 tarihi itibariyle başladığı, hükümlünün annesi tarafından 05/05/2005 tarihinde bildirilen “...” adresine çıkarılan tebligatın 14/05/2010 tarihinde bila tebliğ dönmesi üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığı araştırılarak, olmadığının tespiti halinde ancak daha önce usulüne uygun tebligat yapılması şartı ile 35. maddeye göre eski adrese tebliğ işlemi yapılması gerekirken, aynı adrese doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı ve geçerli olmayan tebligat işlemleri sonrasında çıkarılan 14/12/2011 ve 17/04/2015 tarihli yakalama kararlarının da hukuken geçerli olmaması karşısında, ceza zamanaşımının dolmuş olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanık... hakkında tehdit suçundan yapılan yargılama sonucu verilen ve kesinleşen kararın infazı sırasında sanık müdafiinin zamanaşımı nedeniyle cezanın düşürülmesi ve yakalama kararının kaldırılması talebinin reddine dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 16.11.2015 tarihli ve 2009/76 esas,2009/211 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii ...Ağır Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 tarih ve 2015/1060 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı sanık müdafiinin müracaatı üzerine Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsam:
Sanık müdafiinin ceza zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle cezanın düşürülmesi ve yakalama kararlarının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine dair verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair mercii karanının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
6099 sayılı Kanun"un 9. maddesiyle değişik 7201 sayılı Kanun’un 35. maddesinde yer alan, “(1) Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır”.Aynı Kanunun 10.maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat,muhatabın bilinen en son adresine yapılır.6099 sayılı Kanunun 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2.fıkrasına göre ise,bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde,muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi,bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.”yer almaktadır.
İncelenen dosyada,
Kararın kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında çağrı kağıdının önce ilk karardaki "... "adresine tebliğe çıkarıldığı, bu adreste bulunan hükümlünün annesi ..."nın oğlunun ... "da elektrikçi olarak çalıştığını, hak kaybına uğramaması için çağrı kağıdının bu adrese tabliğ edilmesini istemesi üzerine, anılan adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ dönmesi nedeniyle aynı adrese Tebligat Kanununun 35.maddesine göre 12.10.2011 tarihinde tebligat yapıldığının anlaşılması karşısında, hükümlünün sonradan bildirilen ve daha önce tebligat yapılmamış olan adresin MERNİS adresi olmamasına rağmen Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca yapılan tebligat geçerli olmadığından, 5237 sayılı TCK"nın 68. maddesinde öngörülen 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin çağrı kağıdının tebliği tarihi olan 12.10.2011 tarihinde kesilmediği, ilk hükmün kesinleştiği 01.12.2004 tarihinden itibaren belirtilen ceza zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek itiraz merciin itirazın kabulü yerine reddine karar vermesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Adalet Bakanlığı"nın istemi üzerineYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-...Ağır Ceza Mahkemesinin 09.12.2015 tarihli ve 2015/1060 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, 14/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.