Esas No: 2022/443
Karar No: 2022/1411
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/443 Esas 2022/1411 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/443 E. , 2022/1411 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi asıl davada davalı vekili ile birleşen davada davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı ... Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti. nezdinde arıza bakım onarım elemanı olarak işe başladığını, davalı şirketin 01.06.2010 tarihinde hiç bir gerekçe göstermeden ve ihbar koşullarına uymadan haksız ve kötü niyetli olarak işine son verdiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar ve kötü niyet tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, giyim ve çocuk yardımı alacaklarının tahsilini istemiştir. (Davacı 04.04.2011 tarihinde açtığı dava ile aynı alacak kalemlerinin davalı ... Aş.den de tahsilini talep etmiş, dosyalar birleştirilmiştir.) (Davacı 17.08.2020 tarihinde bozma sonrası ıslah yapmayıp, bilirkişi raporunda hesaplanan alacak kalemlerinin asıl dava ile istenen miktarların dışında kalan kısımlarını, sadece davalı ... Aş.ne açtığı dava ile talep etmiş, davalar birleştirilmiştir.)
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili özetle; davacının asıl işveren ... Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından ihale edilen ve işletmesi kendilerince yerine getirilen işyerinde çalıştığını, söz konusu işletmenin özelleştirilmesi sonucunda ... Genel Müdürlüğü'nü devralan ... Holdingin işletmeyi kendisinin işletmeye başladığını, davalı şirketin işyerini terk etmek zorunda kaldığını, ancak davacının iş akdini sona erdirmeyerek davacı işçiyi işletmesini kendilerinin yapmakta olduğu bir başka işyerinde görevlendirdiğini, bu görevlendirme yapılırken taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinde yer alan davacının taahhüdüne göre işlem yapıldığını, davacıya görevlendirme yazısının gönderilmesine rağmen davacının yeni işyerinde göreve gelmediğini ve işyerini devralan ... Holding bünyesinde çalışmaya başladığını, sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...Ş vekili birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalı ...Ş.'nin %100 oranındaki hissesinin ... Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş.’ye satılarak özelleştirildiğini, davacının davalı şirketten, elektrik dağıtım şebekelerinde arıza, onarım ve bakım işlerini hizmet alımı ihalesi ile alan diğer davalı şirkette çalıştığını, müvekkili şirketin asıl işveren değil ihale makamı olduğunu, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ...Ş Vekili 17.08.2020 tarihinde açılan ve birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; her iki davalı hakkında açılan davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine karar Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nin 2014/3987 Esas, 2014/11283 Karar sayılı ilamıyla özetle ve sonuç olarak “..işverence yapılan feshin haklı olup olmadığının belirlenmesi için, davalı ... Mühendislik San Tic Ltd Şti‘nin, ... ili hudutlarında başka işyerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, işyerinin varlığı halinde, işverenin başka bir ilde iş önerisi yapmasının, iş şartlarında değişiklik yapma yetkisinin dürüstlük kuralına aykırı kullanıldığını göstereceği, bu nedenle, davacının eylemli feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilerek, davacının sadece kıdem tazminatının kabul edilmesi, iş akdini, davacının kendisinin feshetmesi nedeniyle ihbar tazminatı talep edemeyeceği, ayrıca asıl işveren olan ...'ın alt işvereni olan davalı ... Müh. Ltd. Şirketinin davacıya olan borcundan alt işverenle birlikte sorumlu olduğu da gözetilerek bir karar verilmesi, davalı ... Mühendislik Ltd. Şirketinin ... ili hudutları içinde iş yeri yoksa kıdem tazminatı talebinin de reddi gerektiği ve davacının yıllık izin talebi, iş akdinin sona ermemesi nedeniyle talep hakkının bulunmadığından bahisle reddedilmiş ise de, davacının kullanılmayan yıllık izin süresi belirlenerek çıkacak sonuca göre yıllık izin alacağı hakkında bir karar verilmesi gerektiği...” gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; taleple bağlı kalınarak, yıllık izin ücretinin davalılardan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş olup, bu kararın davacı ve davalı ...Ş. vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/11892 Esas ve 2017/9908 Karar numaralı ilamıyla özetle ve sonuç olarak; “.. davacının asıl işveren ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye ait işyerinde davalı ... Mühendislik Şirketindeki çalışması devam ederken alt işveren ... Mühendislik Şirketi tarafından davacının farklı bir ilde görevlendirildiği, 01.06.2010 tarihinde ilgili yerde göreve başlamasının bildirildiği, bu esnada davacının ... sicil nolu ... Elektrik San. Tic. Ltd. Şti. işyerinden işe giriş bildiriminin 01.06.2010 tarihinde yapıldığı, ilgili işyerinin adresinin "... Elektrik Dağıtım A.Ş." olarak kayıtlı olduğu, bu yerden çıkışının ise 24.06.2010 tarihinde bildirildiği, davalı ... Mühendislik Şirketi tarafından da 31.05.2010 tarihi itibariyle işten çıkış bildiriminin yapıldığı bu haliyle davacının, 31.05.2010 tarihinde davalı ... Mühendislik Şirketinden sigorta çıkışı yapılarak işyerini devralan dava dışı yeni alt işverende 01.06.2010 tarihinde çalışmaya devam ettiği sabit olduğundan 31.05.2010 tarihinde iş akdi devam etmekle bu tarihli bir fesih olmadığının değerlendirilmemesinin hatalı olduğu, davacının iş akdinin 24.06.2010 tarihinde sona erdiği, dava tarihi itibariyle iş akdinin feshedildiği anlaşılmakla, Mahkemece, davacının iş akdinin 24.06.2010 tarihinde kim tarafından feshedildiği, feshin haklı olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak, davalı alt işveren şirketin kendi dönemi ile sorumlu olup olmayacağı da gözetilerek talebin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 22.10.2010 tarihi yerine, 20.10.2014 tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata olduğundan, bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalıların aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Somut uyuşmazlıkta; davacı asıl davayı sadece davalı ... Mühendislik San. Tic. Ltd. Şirketine açmış, daha sonra aynı alacak kalemlerini talep ettiği birleşen davasını davalı ...ne 04.04.2011 tarihinde yöneltmiştir. Alacaklarının hesaplandığı bilirkişi raporuna göre, asıl dava ile istenen kısımların dışındaki miktarları talep ettiği ek davasını ise yine sadece davalı ...Ş.’ne karşı 17.08.2020 tarihinde açmıştır.
Davalı ... Dağ. Aş vekilinin zamanaşımı itirazı nedeniyle, kıdem ve ihbar tazminatının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı yönünden yapılan incelemede; zamanaşımı süresi 10 yıl olup 13.03.2020-15.06.2020 tarihleri arasında Koronavirüs salgını nedeniyle zamanaşımı süreleri de dahil olmak üzere tüm kanuni süreler durdurulmuştur. Dava dilekçesinde iddia edilen fesih tarihi olan 01.06.2010 tarihinin 10 yıl sonrası olan 01.06.2020 tarihinin duran sürelere denk geldiği, duran sürelerin eklenmesi suretiyle, 17.08.2020 tarihi itibariyle davacının kıdem ve ihbar tazminatının zamanaşımına uğramadığı, bozma sonrası ıslah yapılmayıp 17.08.2020 tarihinde açılan (birleşen) ek davanın süresinde açıldığı tespit edilmiştir.
17.08.2020 tarihinde açılan (birleşen) ek dava, sadece davalı ... Aş.’ye karşı açıldığından, davalı ... Mühendislik San Tic Ltd Şirketinin kıdem tazminatı açısından sorumluluğu sadece asıl dava ile istenen miktar ile sınırlı olduğundan, ... Mühendislik San. Tic. Ltd. Şirketinin kıdem tazminatının tamamından sorumlu tutulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Karar gerekçesinde, davacının yıllık izin ücretinin kabul edildiği açıklanmasına rağmen, hüküm fıkrasında, yıllık izin ücreti de dahil olmak üzere fazla taleplerin reddine şeklinde hüküm kurularak mahkemece gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ile hüküm arasında çelişki açık olduğundan, çelişkinin giderilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. Yıllık izin ücretinin kabulü bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Yeni kurulacak hükümde, yıllık izin ücreti açısından zamanaşımı itirazı gözetilerek sonuca gidilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
5-Her ne kadar hüküm fıkrasında; asıl ve birleşen davalarda yapılan yargılama giderleri toplanarak, kabul red oranına göre davalılardan tahsiline hükmedilmiş ise de, asıl dava sadece Davalı ... Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti.’ne açıldığından, asıl davada yapılan yargılama giderlerinden davalı ... Aş.nin sorumlu tutulması isabetsizdir. Asıl ve birleşen davalarda yapılan yargılama giderlerinin ayrı ayrı hüküm altına alınması içinde, hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.