23. Hukuk Dairesi 2015/8190 E. , 2017/1819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin hiçbir yasal dayanak olmamasına rağmen kooperatife üye olmadıkları gerekçesiyle genel kurula alınmadığını, bu uygulama nedeniyle açılan dava da üyeliğinin devam ettiğine karar verilmiş olup kararın kesinleştiğini, kooperatifin müvekkiline üyeliğinden doğan haklarının kullandırılmadığını, kooperatifin yasaya aykırı haksız uygulaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 180.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, hükmedilecek tazminata tahakkuk ettiği tarihlerden itibaren en yüksek ticari faiz uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle görev yönünden ve esasa ilişkin tüm açıklamalar doğrultusunda ise davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava ticari nitelikte bir dava olup bu durumda uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın talep halinde görevli mahkemeye gönderilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin esas hakkındaki kararla birlikte görevli ve yetkili Mahkemesince değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-c madde hükmü gereğince anılan yasal düzenleme göz önünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi de hatalı olmuştur.
Ne var ki, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenle, kararın gerekçesinin kısmen değiştirilmesine, “HÜKÜM” bölümünün 1. paragrafında yer alan "Mahkememizin görevsizliğine” ibaresinin çıkarılmasına ve 1. paragrafına "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.