Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/11249
Karar No: 2012/1368

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/11249 Esas 2012/1368 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/11249 E.  ,  2012/1368 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, davacının davalılardan işverene ait işyerinde 29.05.1999-24.07.2007 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ile davalılardan ..... Başkanlığı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı .... Başkanlığı"nın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava konusu dönemde; davalı işverene ait işyerinde geçtiği iddia edilen hizmetlere ilişkin olarak; davacının 01.11.1999 tarihli imzalı işe giriş bildirgesi ile 01.11.1999-01.12.1999 tarihleri arasında altı günlük kısmi bildiriminin bulunduğu, işverene ait işyerinde sigorta müfettişi tarafından mahallinde yapılan denetim sonucu tutulan 26.11.1999 tarihli yerel denetim tutunağında davacının 01.11.1999 tarihinde işe başlayıp tutanak tarihinde çalışmasına devam ettiği, davacı ile birlikte beş kişinin daha çalıştığı tespit edilmiş olup, tutanağın işveren vekili ve davacı tarafından imzalı olduğu, 1999/3, 2005/1. dönemlerinde kayıtlı iki davacı bordro tanığının dava konusu dönemde davacıyla birlikte çalıştıkları yönünde beyanda bulundukları, Mahkemece, belirtilenler dışında başkaca delil bulunmadığı gerekçesiyle bildirimler dışlanmak suretiyle 01.11.1999-01.12.1999 arası 24 günlük çalışmanın hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. 4447 sayılı Kanunun 11. maddesiyle değişen 506 sayılı Kanunun 79/2. maddesine göre, “ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların 30 günden az çalıştırıldıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesi şarttır” hükmüne yer verilmiştir.Getirilen bu hüküm karşısında işverenin prim bildirgelerine sigortalının o ayın tümünde çalışmadığına ilişkin belge ibraz etmemesi halinde sigortalının ilgili ayın
    tamamında çalıştığına güçlü bir karine oluşturur.Bu karinenin aksinin aynı güç ve nitelikte delillerle kanıtlanması icap eder. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir.
    Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında, davacının, kesintisiz olduğunu iddia ettiği çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler, özellikle, iplik imalatı yapan işverenin ticari defter ve kayıtları ile ödediği vergilere ilişkin kayıtlar getirtilmeli, yapılan üretim ve işyerinin kapasitesi ile muhtasar beyannamelerden 2005 yılı sonuna kadar çalışan bildirimi olduğu gözetildiğinde; üretimin aksamaması için en az kaç kişinin çalışması gerektiği yönleri üzerinde durulmalı, gerekli görüldüğü taktirde keşifle durum saptanmalı, varsa işyerinde Belediye ve zabıtaca yapılmış denetime ilişkin belgeler getirtilmeli, iddia edilen döneme ilişkin işveren ve Kurum nezdindeki tüm kayıt ve belgeler celp olunmalı, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile davacı tarafından imzaya itiraz edilipte aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine sigortalı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gerektiği gibi araştırılmalı, bordrolarda yer alan sigortalıların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, davacı tanıklarının dava konusu dönemin tamamında çalıştıklarını iddia ettikleri halde sadece 1999 ve 2005 yıllarında adlarına kısmi bildirim yapıldığı gözetilerek, tüm aramalara rağmen kayıtlı kişilere ulaşılamadığı takdirde veya bordro verilmeyen dönemlere ilişkin olarak aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ile çalıştırdıkları kişiler yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, belirdiği takdirde anlatımlar arasındaki çelişkiler giderilmeli, tespiti istenen dönemde dosya arasındaki durum tespit tutanağından başka davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi