4. Ceza Dairesi Esas No: 2014/14490 Karar No: 2016/13413 Karar Tarihi: 12.10.2016
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/14490 Esas 2016/13413 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık tehdit ve hakaret suçlarından beraat etmiştir. Ancak, temyiz edilen kararda bazı hatalar tespit edilmiş ve karar bozulmuştur. İlk olarak, tanıkların dinlenmemesi ve eksik incelemeler yapılması, ikinci olarak, uzlaşma işleminin eksik yapılmış olması ve son olarak da adli emanette bulunan belgenin müsaderesine ilişkin bir karar verilmemiş olması nedenleriyle karar bozulmuştur. CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde belirtilen yöntemin izlenmesi gerektiği belirtilen kararda, sulh ceza mahkemesinin yapacağı incelemelerle birlikte sonucun değerlendirilerek yeniden karar verilmesine hükmedilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleridir.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Katılanın savcılıkda alınan beyanında, sanığın mesaj çekmenin yanısıra telefonla arayarak ve evinin önüne gelerek de atılı suçları işlediğini belirtmesi ve olayla ilgili eşi... ile kızı ..."ın bilgi ve görgüleri olduğunu ileri sürmesi karşısında, adı geçen kişiler tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılıp dinlenmeden veya hukuki dayanağı gösterilip dinlenmelerine gerek bulunmadığına dair bir karar da verilmeden, eksik incelemeyle beraat kararları verilmesi, 2-Kabule göre de, katılanın soruşturma aşamasında alınan beyanında, uzlaşmak istediğini beyan etmesi,sanığa yükletilen hakaret suçunun uzlaşma kapsamında bulunması ve uzlaşma işleminin 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen yöntemin izlenmesi suretiyle yerine getirilmesinin gerekliliği karşısında, anılan Kanun hükümlerine göre sanığa da uzlaşmak isteyip istemediği sorulup sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Adli emanette bulunan belge aslının müsaderesinin gerekip gerekmeyeceği konusunda herhangi bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.