11. Hukuk Dairesi 2018/4146 E. , 2019/5430 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 20/06/2017 tarih ve 2012/193 E- 2017/94 K. sayılı kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 16/07/2018 tarih ve 2017/5742 E- 2018/1662 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili müvekkilinin "Yaylı, kolay montaj edilebilir boru ve kablo gizleme aparatları" üzerine 2010/00902 numaralı tasarım tescil belgesi ve 2010/01388 sayılı faydalı model belgesi bulunduğunu, davalıların müvekkilinin tasarımlarını izinsiz ve hukuka aykırı olarak üretip satışa sunduklarını, davalının ürünlerini kataloglarında ve www.alurad.com isimli internet sitesinde kullandıklarını, ürünler üzerine alurad ve bünyelerindeki diğer markaları basarak piyasaya sürdüklerini ileri sürerek müvekkilinin tasarımlarına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, ref’ini, 554 Sayılı KHK 52/b gereği 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tahslilini, hükmün ilanını, ürünlere ve araçlara el konulup imhasını talep ve dava etmiş, dava açılmasının iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu, tescilli ürünlerin zorunlu parça olmayıp özel olarak tasarlandığını, yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili karşı davasında müvekkilinin 110481 numaralı “ALURAD” ibareli 6.ve 11.sınıflarda tescili tanınmış markasının bulunduğunu, ısıtma piyasasında ilk defa müvekkilince kullanıldığını , davacı-karşı davalının harcı alem ve standart hale gelmiş ürünler için endüstriyel tasarım ve faydalı model belgesi aldığını, iyi niyetli olmadığını, ürünlerin başvuru tarihinden önce piyasada bulunduğunu, dava konusu ürünlerin yeni ve ayırt edici olmadığından tescillerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davacı-karşı davalının 2010/00902 çoklu tasarımın 1,2,3 numaralı tasarımlarının ve 2010/01388 sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, asıl davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığına dair iddianın ispatlanamadığı, dava tarihinden önce faydalı modelin işlemden kaldırıldığı, buna dayalı hükümsüzlük davasının ve anılan faydalı model belgesine tecavüze ilişkin davanın açılamayacağı, davalı- karşı davacının, davalı Nejat Akdemir"in üretimini yaptığı STOPER isimli firmanın ürettiği ürünleri Alurad markası ile sattığı, davalıların anılan işlemle davacı-karşı davalının 2010/00902 sayılı 2 ve 3 numaralı tasarımlarına tecavüz ettiği, haksız rekabet oluşturduğu, davalı-karşı davacı şirketin davalı Nejat Akdemir dışındaki başka firmadan ürün almadığı, stokta 8.034,14 TL değerinde ürün bulunduğu, 2.441,30 TL satılan ürün bedelinin talep edilebileceği, haksız rekabet nedeniyle zarar ve ziyan tazmini talebinde bulunulmuşsa da tasarıma tecavüzle haksız rekabetten kaynaklanan tazminat talepleri arasında hakların yarışması ilkesi nedeniyle tek bir tazminata hüküm edilebileceği, 554 Sayılı KHK’nın 52/ b maddesi gereğince talep edilen tazminata hükmedilmekle ayrıca haksız rekabetten dolayı ayrıca tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davacı-karşı davalının 2010/00902 -2 ve 3 numaralı tasarımlarına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ürünlere el konularak imhasına, 2.441,30 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müteselsilen tahsiline, kararın ilanına, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun, davalı-karşı davacının söz konusu tasarımla ilgili ürünlerin daha önce piyasaya sürüldüğüne ilişkin iddialarını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, kamuya sunulma tarihinin tam olarak ortaya konamadığı, karşı davadaki hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, asıl dava yönünden ise davalı-karşı davacı ürünlerinin davacının 2010/00902 sayılı 2 ve 3 nolu görselinin koruma kapsamına tecavüz teşkil ettiği, tazminat hesabının dosya kapsamına uygun olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 371,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 16/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.