![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/3694
Karar No: 2017/10607
Karar Tarihi: 13.09.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3694 Esas 2017/10607 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine; davacılar İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş; Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklılar, 15/04/2012 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 20/05/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 60.750,00 TL kira,190,00 TL kira farkı ve 8.713,50 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlular süresinde verdikleri itiraz dilekçelerinde, aylık 1.000,00 TL olan kira bedellerinin alacaklının banka hesabına ödendiğini, 2011 yılında kira akdi imzalanırken alacaklının vergi dairesine bildirmek üzere bir nüsha kira sözleşmesi talep etmesi üzerine, boş bir kira sözleşmesinin imzalanarak alacaklıya verildiğini, kiralanan taşınmazın kullanım alanının değiştiğini, kefalet süresine itiraz ettiklerini belirterek borca itiraz etmişlerdir.
İİK.nun 269/2 maddesinde ""borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır"" İİK.nun 269/b maddesinde de “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davalılar itirazlarında; takibe dayanak yazılı kira sözleşmesinin varlığına ve sözleşmedeki imzalarına itiraz etmediklerine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirmez. Mahkemece, takip dayanağı yapılan ve imzası borçlularca inkar edilmeyen 15/04/2012 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli yazılı kira sözleşmesi üzerinde durularak işin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.