Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/735
Karar No: 2022/1535
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/735 Esas 2022/1535 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/735 E.  ,  2022/1535 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının aralıksız olarak davalı bünyesinde otobüs şoförü olarak çalıştığını, davacının resmi kayıtlarda 22.09.2014 tarihine kadar ... A.Ş. ve 23.09.2014 tarihinden itibaren de...A.Ş. işçisi olarak gösterildiğini, hizmet alım sözleşmeleri ile yüklenici firmalara verilen işin davalının asıl işlerinden olduğunu, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olmadığını, hizmet alım sözleşmelerinin işçi teminine yönelik olduğu, geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mevcut olmadığı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun aşikar olduğu, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğini, şartnamelerde şoför olarak çalışan personele asgari ücretin % 276 fazlası ücret ödeneceğinin düzenlendiğini, davacının ücretlerinin bu düzenlemeye uygun olarak ödenmediği, hizmet alım sözleşmelerinde belirlenen ücret tutarlarının uygulanmamasından davacının fark ücret alacağı bulunduğunu, dava EGO Genel Müdürlüğünün 6772 sayılı Yasa kapsamında olup baştan itibaren davalının işçisi olan davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, ... A.Ş.’nin hissesinin %98’i, Belka A.Ş.’nin hissesinin ise % 99’unun ASKİ’ye ait olduğu, 6772 sayılı Yasanın uygulanacağı kurumlar arasında yasada “sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller” sayılmış olup bu nedenle de davacının ilave tediye alacağının hak kazacağını, davacının hizmet süresi boyunca ilave tediye alacaklarının ödenmediğini, davalı ile...A.Ş. arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 31.05.2018 tarihinde sona erdiğini, yüklenim konusu işin 01.06.2018 tarihinden itibaren ... A.Ş.’ye verildiğini, davacının aynı işyerinde çalışmaya devam ettiği, 07.06.2018 tarihinde davacıya iş verilmediğini, iş akdinin sona erdirildiği ve bundan sonra işe gelmemesinin söylendiğini, işverenlikçe düzenlenen 07.06.2018 tarihli servis listesinde davacının ismine yer verilmediğini, davacının iş akdinin işverence 07.06.2018 tarihi itibariyle haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, keşide edilen 07.06.2018 tarihli ihtarname ile yazılı fesih bildiriminin gönderilmesi ve işçilik alacaklarının ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediği gibi herhangi bir ödeme de yapılmadığı, 01.06.2018-07.06.2018 tarihleri arası hizmetinin bildirilmediğini, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını, bakiye izin karşılığı ücretinin de ödenmediğini, 01.06.2018-07.06.2018 tarihleri arasında çalışmasına rağmen ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret, bayram yardımı/ikramiye, ilave tediye alacaklarını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, iş bu alacak davasına zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden itiraz ve bilahare reddine talep ettiklerini, davacı tarafından talep edilen alacakların zamanaşımına uğramış olması nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının ... A.Ş. ve sonrası...A.Ş. ile imzaladığı hizmet sözleşmelerine dayalı olarak çalışması nedeniyle davanın davalı yönündün husumetten reddi gerektiğini, davacının davalıyla hiçbir şekilde hizmet sözleşmesi imzalamadığı, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı ile dava dışı ... A.Ş. ve...A.Ş. arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğunu, 2012 yılı ve 2014 yılı hizmet alamı şartnamelerinin 17.3. maddesinde yüklenicinin sözleşme kapsamında çalıştırdığı personelin ücret ve benzeri alacakları ile tazminat alacaklarından dolayı idarenin bir yükümlülüğünün olmadığının düzenlendiğini, 18.3. ve 18.7. maddelerinde de aynı yönde düzenleme bulunduğunu, bu şartname ve bu şartnamelere dayalı olarak gerçekleşen ihalelere istinaden davalı Kurumun iş bu dava ile talep edilen işçilik alacaklarından mesul bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, bu iddia üzerine kurulu davanın reddi gerektiğini, sermayesinin yarısından fazlasına sahip olunan şirket ... A.Ş. ile 31.05.2018 tarihinde doğrudan hizmet alımı işine ait sözleşme imzalandığını, davacının bu sözleşmeyi imzalamayarak iş akdini kendisinin feshettiğini, hatta sözleşmeyi imzalayacağı vaadiyle 01.06.2018-07.06.2018 tarihleri arasında işyerinde çalışmaya geldiğini ve çalıştığını, işverenin iş akdini sonlandırmak gibi bir niyetinin olmadığını, davacının iş sözleşmesini imzalamayarak iş akdini haksız ve bildirimsiz olarak feshettiğini, dolayasıyla davanın kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, Belka A.Ş. ile imzalanan hizmet alım sözleşmelerinde bayram yardımı/ikramiye, ilave tediye ödemesinin öngörülmediğini, bu alacak taleplerinin haksız olup reddi gerektiğini, ücret farklı talebinin de reddi gerektiğini, davasına ait taleplerini çalıştığı şirketler ile akdetmiş olduğu sözleşmelerde öngörülen işçilik alacaklarını alıp almadığı noktasında dile getirmesi gereken davacının imzalamış olduğu sözleşme ve bu sözleşmede belirlenen haklar haricinde tamamen davalı Kurum ile özellikle ... A.Ş. ve...A.Ş. arasındaki sözleşme ve şartnamelere dayanarak hak iddia etmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olmakla reddi gerektiğini, uyarlama talebinde bulunulması üzerine ... 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/140 esas, 2016/ karar sayılı kararıyla sürücü (şoför) işçiye asgari ücretin % 83 fazlası yerine asgari ücretin % 58 fazlası ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davacının uyarlanan ücretlerini tam ve eksiksiz olarak aldığından davacının herhangi bir fark ücret alacağının olmadığını, ücret farklı talebinin reddi gerektiğini, ilave tediye talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının Ego Genel Müdürlüğünün kadrolu işçilerine tanınan haklardan yararlanmasının söz konusu olamayacağını, kaldı ki her türlü işçilik alacaklarından yüklenicilerin sorumlu olduğunun gerek sözleşmelerde gerekse şartnamelerde kayıt altına alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı EGO Genel Müdürlüğü ile ... A.Ş. ve...A.Ş. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve asıl-alt işveren ilişkisi olmadığı, davacının gerçek işvereninin davalı EGO Genel Müdürlüğü olduğu, davacının iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle dayanılmaksızın feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, bilirkişinin ... 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin uyarlama kararına göre yaptığı ilave tediye dahil kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti hesabının dosya kapsamına uygun ve hüküm vermeye elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu :
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesi; davacı işçinin şehir içi yolcu taşıma işinde şoför olarak çalıştığı, davalı EGO Genel Müdürlüğü ile dava dışı ... A.Ş. arasında yapılan ulaşım hizmetlerine dair sözleşmelerin muvazaalı olduğu kesinleşmiş yargı kararları ile sabit olduğu, dosya içinde yer alan bilgi ve belgelere göre davalı ve dava dışı...A.Ş. arasındaki ilişkinin işçi temini sözleşmesinden ibaret olduğu, davacı işçi muvazaalı ilişki sebebiyle doğrudan EGO Genel Müdürlüğü'nün işçisi sayılacağından davalının ilave tediye alacağından sorumlu tutulmasının, davalı tarafından iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ispat edilemediğinden davacının lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin ve mahkemece belirlenen giydirilmiş ücretin doğru olduğu, davacının iş akdinin feshi tarihinden önce, uyarlama kararının kesinleşmediği anlaşıldığından, fesih tarihi ile muaccel olan alacaklar yönünden uyarlama davasındaki ücret artış oranının kabul edilemeyeceği, her ne kadar mahkemece kararda %58 oranındaki hesaplamaya itibar edildiği yazılmış ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... 7.Ticaret Mahkemesinin uyarlama kararındaki bu oran değil, asgari ücretin %83 fazlası olan, şartnamelere göre belirlenen ücret artışı oranı uygulanarak tespit edilen miktarlar üzerinden karar verildiği, hükmedilen alacaklar yönünden zamanaşımı sözkonusu olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasında davalı ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda belediyelerin kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabilecekleri düzenlenmiş, 5393 sayılı Kanun'un “Belediyenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 14 üncü maddesi; "Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; ... hizmetlerini yapar veya yaptırır..." şeklinde, anılan Kanun'un "Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri" başlıklı 67 nci maddesi ise "...toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
    696 sayılı "Olağnüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin (KHK) 83 üncü maddesi ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanun'unun 62'nci maddesinin (e) bendinde değişiklik yapılarak personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihaleleri yeniden düzenlenmiş, belediyeler ve bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla bu sonucu doğuracak şekilde alım yapılamayacağı ve buna imkân sağlayan diğer mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
    696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 126'ncı maddesi ve 7079 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 117'nci maddesi ile (aynen kabul) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye Ek 20'nci madde eklenmiş olup "İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22'nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62'nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir." hükmü getirilmiştir.
    375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 20'nci maddesine dayanılarak bu madde kapsamındaki şirketlerde işçilerin işe alımı, işçilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler içindeki payına ilişkin üst sınırları, ilk defa alınacak işçilere ilişkin belirlenecek ölçütleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları belirlemek amacıyla çıkarılan “İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar”ın 3 üncü maddesinde şirket tanımı yapılmış, 6 ncı maddesinde ise, bu şirketlerden; belediye veya bağlı kuruluşları tarafından da doğrudan personel çalıştırılmasına ilişkin hizmet alımı yapılmasının mümkün olduğu düzenlenmiştir.
    02.01.2018 tarihinde yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 127'nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye geçici 24'üncü madde eklenerek belediyede ya da bağlı kuruluşlarda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı yoluyla çalıştırılan işçilerin belediye şirketlerinde işçi statüsüne geçirilmesi düzenlenmiş olup işçi statüsüne geçirilmesine ilişkin sürecin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde sonuçlandırılacağı düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı işyerinde otobüs şoförü olarak çalıştığını, resmi kayıtlarda 22.09.2014 tarihine kadar ... A.Ş. ve 23.09.2014 tarihinden itibaren de...A.Ş. işçisi olarak gösterildiğini, davalı ile...A.Ş. arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 31.05.2018 tarihinde sona erdiğini, yüklenim konusu işin 01.06.2018 tarihinden itibaren ... A.Ş.’ye verildiğini, davacının aynı işyerinde çalışmaya devam ettiğini, 07.06.2018 tarihinde davacıya iş verilmeyerek iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, hizmet alım sözleşmeleri ile yüklenici firmalara verilen işin davalının asıl işlerinden olduğunu, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olmadığını, hizmet alım sözleşmelerinin işçi teminine yönelik olduğunu, geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mevcut olmadığını ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, baştan itibaren davalının işçisi olan davacının ilave tediye alacağına hak kazandığını iddia ederek tazminat ve işçilik alacaklarını talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının işe alındığı ilk tarihten itibaren EGO Genel Müdürlüğü bünyesinde otobüs şoförü olarak çalıştığı, ancak resmi kayıtlarda bazen ... A.Ş., bazen de Belka A.Ş. işçisi olarak görüldüğü, emir ve talimatları EGO Genel Müdürlüğü'nün yetkililerinden aldığı, davalı EGO Genel Müdürlüğü ile...A.Ş. ve ... A.Ş. arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesince ise EGO Genel Müdürlüğü ile dava dışı ... A.Ş. arasında yapılan ulaşım hizmetlerine dair sözleşmelerin muvazaalı olduğu kesinleşmiş yargı kararları ile sabit olduğu, sözleşmelerin işçi teminine yönelik olduğu gerekçesiyle davalı EGO Genel Müdürlüğü ile dava dışı...A.Ş. ve ... A.Ş. arasında muvazaalı ilişki bulunduğu kabul edilmiştir.
    Yukarıda belirtilen hükümlerin yürürlüğe girmesinden ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca işçilerin belediye şirketlerinde işçi statüsüne geçirilmesinden sonra, belediyeler ile bağlı kuruluşlarının doğrudan personel çalıştırılmasına ilişkin hizmet alımını 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62'nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle, birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden yapabileceğine dair açık düzenleme karşısında yapılan hizmet alım sözleşmeleri geçerlidir. Bu durumda şirket hissesinin büyük bir kısmının ya da tamamının belediyeye ait olması muvazaanın bulunduğuna dair bir kriter olmayacağı gibi belediyenin ve bağlı kuruluşlarının personel çalıştırılmasına ilşkin hizmet alımlarının işçi teminine yönelik olduğu iddiasının da kabulü mümkün değildir. İşçilerin aynı şekilde çalışmaya devam etmeleri ve işçilere işin yürütümü ile ilgili bazı talimatların asıl işveren yetkililerince verilmiş olması da başlı başına muvazaayı göstermez. İşin gereği gibi yapılmaması karşısında asıl işveren yetkililerinin denetim yetkileri kapsamında dava dışı şirket çalışanlarına işin yürütümüne ilişkin uyarılarda bulunmaları doğal karşılanmalıdır. Davacının hizmet alım sözleşmesi dışında başka bir işte çalıştırıldığına dair bir bilgi de dosyada bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, davacının 02.04.2018 tarihine kadarki çalışma dönemi için muvazaanın kabulü yerinde ise de 02.04.2018 tarihinden fesih tarihine kadarki dönemde davalı EGO Genel Müdürlüğü ile dava dışı...A.Ş. ve ... A.Ş. arasında muvazaalı ilişki bulunduğu tespit edilerek davacının davalı EGO Genel Müdürlüğünün taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılması ve ilave tediye alacağına hükmedilmesi hatalıdır.
    Mahkemece; gerekirse bilirkişi raporu almak suretiyle 02.04.2018 tarihinden sonrası için davacının kendi ücretine göre tazminat ve alacakları belirlenerek hüküm altına alınmalı, bu dönem için ilave tediye alacağının reddine karar verilmelidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi