
Esas No: 2018/3994
Karar No: 2019/5428
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3994 Esas 2019/5428 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Tüketici Mahkemesince verilen 31/10/2017 tarih ve 2017/196 E. - 2017/836 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/06/2018 tarih ve 2018/271 E. - 2018/699 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın Tarsus Şubesi"ndeki hesabında bulunan mevduatının zamanaşımına uğradığından bahisle 2008 yılında TMSF"ye devredildiğini, ancak bunun için usulüne uygun işlem yapılmadığını, davalı bankaya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını ileri sürerek 37.834,82 EURO’nun fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL’ye çevrilmek suretiyle TMSF’ye devrinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca EURO’ya uygulanan en yüksek mevduat faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; 5411 sayılı Yasa"nın 62. maddesi gereği zamanaşımına uğrayan mevduatın TMSF’ye devredileceğini, yönetmeliğin 8. madde gereğinin yerine getirildiğini, davacının bankada kayıtlı adresine ihbarname gönderildiğini, gerekli ilanlarının yapıldığını, 15.05.2008 tarihine kadar kendilerine müracaat edilmediğini, müvekkilinin üzerine düşen yasal yükümlülüklerini ifa ettiğini, faiz başlangıç tarihi ve oranının yasal dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın 21.11.2007 günlü ve 4386/900 sayılı mektubu davacıya tebliğ edilmeden iade edildiği, anılan işlemden sonra kendi internet sitesinde üç ay süreyle ilan hususunu yerine getirdiği, internet sitesinde ilan yaptığını Hürriyet ve Posta Gazetelerinde duyurduğu, ancak Basın İlan Kurumunun 28.04.2009 günlü yazısında 2008 yılı şubat ayının tirajı en yüksek iki gazetesinin Posta ve Zaman olduğu, davalı banka alacağın devri için gerekli iadeli taahhütlü mektupla bildirim ve tirajı en yüksek gazetede ilan koşullarını yerine getirmediği, davalı bankanın kanunda açıklanan koşulları yerine getirmeden uhdesinde bulunan mevduatı 26.05.2008 tarihinde TMSF’ye devrettiği, devir tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca faiz talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 37.834,82 EURO’nun 26.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek döviz mevduat hesaplarına uygulanan faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemininreddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.290,09 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına,16/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.