Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9144
Karar No: 2018/1869
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/9144 Esas 2018/1869 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Borçlu, icra mahkemesinde ihalenin feshini talep etmiş, ancak yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle mahkeme davanın süreden reddine karar vermiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının kabul edildiği ve hüküm tesisi isabetsiz olduğu sonucuna varılmıştır. Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklik sonrasında, gerçek kişilere tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca muhataba bu adreste daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olması zorunludur. İİK'nun 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgiler ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa, şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar.
12. Hukuk Dairesi         2017/9144 E.  ,  2018/1869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda; satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve sair fesih iddialarını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, başka bir ihalenin feshi davasında yapılan tebliğler ile borçlunun şikayete konu ihaleden haberdar olduğu gerekçesiyle davanın süreden reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda, borçluya satış ilanının öncelikle "... Mh. ... Cd. No: 3/4 .../..." adresine tebliğe çıkartıldığı, tebligatın "adres kapalı olup muhatabın tanınmadığı" şerhiyle bila tebliğ iade edildiği, bu kez satış ilanının, aynı adrese tekrar tebliğe çıkartılarak Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi gereğince 12.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.
    Tebligat Kanunu"nun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır." 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun"un 9. maddesi ile değişik Tebligat Kanunu"nun 35. maddesinin 2. fıkrasında; "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır"düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda, yapılan değişiklikle söz konusu maddeye göre tebligat yapılabilmesi, muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlanmıştır. Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilmesi halinde, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılacaktır.
    Şu hale göre, Tebligat Kanunu’nda 6099 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, gerçek kişilere Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için ilgilinin adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve ayrıca muhataba bu adreste daha önce usulüne uygun bir tebligatın da yapılmış olması zorunludur.
    Dosyada mübrez ... İlçe Nüfus Müdürlüğü"nün 16.5.2017 tarihli cevabi yazısı ile, borçlunun kayıtlı adresi "... Mh. ... Cd. No: 3/4 ... ..." iken, 17.02.2014 tarihinde aynı adreste farklı aile nedeniyle söz konusu adresin kapatıldığı ve bu tarihten itibaren hiç adres kaydının olmadığı bildirildiğinden, satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle borçlunun mernis adresi bulunmaması nedeniyle, daha önceden bu adreste usulüne uygun bir tebliğ yapılmış olması şartıyla tebligatın geçerli olduğunun kabulü mümkün olacaktır. Bu cümleden olmak üzere, borçluya satış ilanından önce yapılan tebligatların incelenmesinde; temyiz incelemesine konu ihalenin feshine ilişkin dava dilekçesinde şikayet konusu yapılmış olan kıymet takdir raporu tebliğ işleminin T.K."nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak bunun da, ilgili nüfus müdürlüğünün cevabi yazısından anlaşıldığı üzere, kıymet takdir raporunun tebliğ tarihi olan 14.7.2014"te borçlunun mernis adresinin bulunmaması nedeniyle usulsüz olduğu, ödeme emri tebliğ işleminin ise; yine bila tebliğ iade olan tebligat üzerine aynı adrese T.K."nun 35. maddesi gereğince yapıldığından geçerli bir tebligat olarak kabul edilemeyeceği görülmektedir. Bu durumda, mernis adresi bulunmayan borçluya yapılan 12.02.2015 tarihli satış ilanı tebliğ işleminin, borçluya aynı adreste daha önceden yapılmış usulüne uygun bir tebliğ işlemi bulunmadığından usulsüz olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Öte yandan, mahkemenin, ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 25.6.2015 tarih ve 2015/250 E. - 2015/537 K. sayılı dava dosyasında borçlunun da taraf olması nedeniyle, o dosyada yapılan tebliğ işlemleri ile şikayete konu ihaleden haberdar olduğuna ilişkin gerekçesinin ise, söz konusu dava dosyasında borçluya yapılan tüm tebligatların T.K."nun 35. maddesine göre yapılması nedeniyle usulsüz olduğu anlaşıldığından, kabulü mümkün değildir.
    İİK.nun 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. Öte yandan, aynı maddenin 6. fıkrası hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa, şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.
    Söz konusu ihale, 13.03.2015 tarihinde yapıldığından ve borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olduğundan, borçlunun, şikayet tarihinden daha önceki bir tarihte ihaleden haberdar olduğuna ilişkin bir bilgi de bulunmadığından, 03.02.2016 tarihinde ileri sürülen ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet süresindedir.
    O halde, mahkemece, işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi