Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5673
Karar No: 2016/2437
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5673 Esas 2016/2437 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/5673 E.  ,  2016/2437 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asli müdahil vekili vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde asli müdahil vekili .geldi. Davacılar vekili ve davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan asli müdahil . avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 893/3. ve 895. maddelerine dayanılarak açılmış yapı alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tesciline ilişkindir.Asıl davada davacı arsa sahipleri 10.03.2004 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine ve geç teslimden doğan gecikme tazminatının tahsiline; birleşen davalarda ise her bir arsa sahibi ayrı ayrı sözleşmeye göre kendilerine isabet eden bağımsız bölümler yönünden gecikme tazminatının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açılmış, yargılama sırasında ..., davalı yüklenici ile arasındaki sözleşme uyarınca taşeron olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu binanın elektrik işlerini üstlendiği ve imalâtları eksiksiz bitirip teslim ettiği iddiasıyla asli müdahil sıfatıyla davaya kabulüne, 4721 sayılı TMK"nın 893/3. ve 895. maddeleri gereğince kanuni ipotek tesciline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece asli müdahale talebi kabul edilen ..."in kanuni ipotek tesciline ilişkin isteminin aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığı, asli müdahil taşeronun alacağını yükleniciye karşı ileri sürebileceği gerekçesiyle arsa sahipleri yönünden sıfat yokluğundan reddine karar verilmiş; verilen karar, asli müdahil vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 893 ve devamı maddelerinde düzenlenen yapı alacaklısı ipoteği (inşaatçı ipoteği) tesciline ilişkindir.TMK"nın 893/3. maddesinde “Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar”ın kanuni ipotek haklarının olduğu ve bunun tescilini isteyebilecekleri, 895. maddesinde de zanaatkarların ve yüklenicilerin kanuni ipotek haklarının çalışmayı veya malzeme vermeyi yüklendikleri andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabileceği, tescilin yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerektiği, tescilin yapılması için alacağın malik tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olmasının şart olduğu, malik yeterli güvence gösterirse tescil istenemeyeceği düzenlenmiştir.Bu hükümler ile bir taşınmaz üzerinde yapılan kalıcı nitelikteki bir yapıya malzeme ve emek vererek veya sadece emek vererek katkıda bulunan, bu suretle taşınmaz malikinin malvarlığında değer artışı sağlayan yapı alacaklılarına kanuni ipotek hakkı tanınmıştır. Yapı alacağı, yalnız emek ile veya hem emek hem malzeme ile yapıya katkıda bulunma nedeniyle doğmuş alacağı; yapı alacaklıları ise, bir yapının inşasında, onarılmasında, genişletilmesi ve değiştirilmesinde eser sözleşmesine bağlı olarak çalışan yüklenicileri, alt yüklenicileri ve zanaatkarları ifade etmektedir.Yapı alacaklılarının ilk grubunu taşınmaz maliki ile aralarında eser sözleşmesi ilişkisi bulunan yükleniciler ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Taşınmaz maliki, yüklenici ve zanaatkarların kendisinden olan yapı alacaklarından sözleşme ilişkisi yanında kanun gereği de sorumlu tutularak bu kimselere ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Yapı alacaklılarının ikinci grubunu ise taşınmaz maliki ile aralarında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmayan alt yüklenici ve zanaatkarlar oluşturmaktadır. Bu kişilerin akdî ilişkisi taşınmaz maliki ile eser sözleşmesi imzalamış olan asıl yüklenicilerdir. Bu kişiler yapım işini ayrı bir eser sözleşmesiyle yükleniciye karşı taahhüt etmişlerdir. Aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır. Alt yüklenicinin yükleniciden olan alacağı, yüklenicinin taşınmaz malikinden olan alacağından ayrı ve bağımsız olduğundan alt yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkı da, yüklenicinin yapı ipoteği tescilini talep hakkından ayrı ve bağımsız bir haktır. Böylelikle aynı taşınmaz üzerinde iki ayrı kanuni ipotek tesisi mümkündür.Anılan maddelere göre yapı ipoteğinin yasal koşullarını,a-Bir yapı alacağının mevcut olması,b-Alacağın çekişmeli olmaması, yani alacağın taşınmaz maliki tarafından kabul edilmiş veya mahkemece karara bağlanmış olması,c-Malik tarafından yeterli güvencenin gösterilmemiş olması,d-Yüklenilen işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde tescil talebinde bulunulması olarak saymak mümkündür.Davanın kime yöneltileceği konusuna gelince, aleyhine yapı ipoteği tescil edilecek kişi taşınmazın malikidir. Bu nedenle yapı ipoteği tesisine dair davanın taşınmaz malikine yöneltilmesi gerekir. Malik dışındaki davalıların davada taraf sıfatı (pasif husumet ehliyetleri)bulunmamaktadır.Somut olayda mahkemece, asli müdahil ... ile arsa sahiplerinin sözleşmesi bulunmadığı, taşeron olarak elektrik işlerini ifa eden asli müdahilin alacağını yükleniciye karşı ileri sürebileceği gerekçesiyle asli müdahilin kanuni ipotek tesisine dair istemi asıl ve birleşen dosyaların davacısı arsa sahipleri yönünden sıfat yokluğundan reddedilmiştir. Mahkemece yapı alacaklısı ipoteğinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı ve malikin yeterli güvence gösterip göstermediği hususlarında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Yukarıda ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, taşınmaz maliki ile alt yüklenici arasında doğrudan eser sözleşmesi ilişkisi bulunmasa bile taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu olup ona ipotek vermekle yükümlüdür (4721 sayılı TMK m. 893/3 ve 895). Taşınmaz malikinin kanuni ipotek yükümlülüğü, yalnızca akdî ilişki nedeniyle sorumlu olduğu yapı alacakları için akidi olan yapı alacaklılarına karşı değil, kanun gereği sorumlu olduğu yapı alacakları için akidi olmayan yapı alacaklılarına karşı da söz konusudur. Taşınmaz malikinin kanuni ipotek yükümlülüğü akdî ilişki nedeniyle sorumlu olduğu yapı alacak ve alacaklıları ile sınırlı tutulamaz.Mahkemece taşınmaz malikinin kanuni ipotek yükümlülüğünün akdî ilişki dışında kanun gereği sorumlu olduğu yapı alacak ve alacaklılarını da kapsadığı nazara alınarak arsa sahipleri yönünden yapı alacaklısı ipoteğinin yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenip değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın asli müdahil taşeron ... yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı arsa sahiplerinden alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan asli müdahile verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asli müdahile geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi