Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5185 Esas 2015/5017 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5185
Karar No: 2015/5017
Karar Tarihi: 12.10.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5185 Esas 2015/5017 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kiraya verilen malları satarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlemekle suçlanmış ve mahkum olmuştur. Ancak, sanığın malları satmadığı, fatura imzasının kendisine ait olmadığı, diğer şahısların da imza attığı ve malların farklı kişiler tarafından satıldığı iddiaları üzerine delil tespiti ve bilirkişi araştırması yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi, suçun basit güveni kötüye kullanma olarak değerlendirilmemesi ve cezaların toplanması gerektiği hususlarına dikkat edilmediği için hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/1. maddesi (basit güveni kötüye kullanma suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/2. maddesi (hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu)
- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 99. maddesi (suçların ayrı ayrı bağımsızlıklarını koruma ve cezaların toplanması)
23. Ceza Dairesi         2015/5185 E.  ,  2015/5017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın, sanığın sahibi olduğu şirkete kira sözleşmesinde bulunan malzemeleri 1 yıllığına kiraya verdiği, ancak sanığın katılanın kiraya verdiği malları satarak üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen somut olayda;
    1) Sanığın suça konu malları kendisinin satmadığını, malların satılmasına ilişkin faturadaki imzanın kendisine ait olmadığını, faturanın muhasebecisi olan ..."dan ... tarafından alındığını savunması ve malları satın alan tanık ..."ın malların sanık ve ..., ... ve ... tarafından satıldığını, buna ilişkin faturaya sanık ve diğerlerinin imzalarını aldığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından malların satılmasına ilişkin fatura altındaki imzanın sanık ya da faturayı tanzim ettiği iddia edilen diğer şahıslara ait olup olmadığı hususunda gerekli bilirkişi araştırması yapılması ile ... ve ..."un da ifadelerine başvurulmasından sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Kabule göre de;
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak
    surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi
    b) Suça konu makinelerin sanığa ifa ettiği meslek ya da hizmet dolayısıyla tevdi edilmemiş olması nedeniyle eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde düzenlenen basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde TCK"nın 155/2. maddesi gereğince hüküm kurulması,
    c) 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında Kanun’un 99. maddesine göre suçların ayrı ayrı bağımsızlıklarını koruduğu ve infaz aşamasında cezaların toplanması gerektiği gözetilmeden sanık hakkında hükmolunan cezaların içtimaına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.