
Esas No: 2022/822
Karar No: 2022/1515
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/822 Esas 2022/1515 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/822 E. , 2022/1515 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 19. Hukuk Dairesi
...
DAVA TÜRÜ : İŞLETME DÜZEYİNDE OLUMLU YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 16.03.2021 tarihli ve 641319 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesine talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davalı Bakanlıkça yetki tespiti işlemi yerinde olduğu ve tespit kararında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı ... davalı ... vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, “…Somut olayda, ...'nın 16/03/2021 tarihli yetki tespiti kararı ile davacının aynı iş kolundaki 3 işyeri için yetki tespiti yapıldığı dikkate alındığında, işletme toplu iş sözleşmesinin söz konusu olduğu, yetki tespitine itirazda bulunan davacının itiraz dilekçesini 6356 sayılı Kanun'un 43/2. maddesi gereğince görevli makam olan ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne kaydettirdiği, bu halde yetkili mahkemenin, işletme merkezinin bağlı bulunduğu ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Anılan İl Müdürlüğünün ise "https://....iskur.gov.tr/iletisim/" adresinden tespit edilen adresi "...,..." olup, ... İş Mahkemesinin yetkili olduğu tespit edilmiştir.” gerekçesiyle davacı ... davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile,
“1-Davacı ... davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile, ... 2. İş Mahkemesinin 01/07/2021 tarih ve 2021/84 Esas - 2021/296 sayılı kararının HMK'nin 353/1-a maddesinin (3) ve (4) numaralı alt bentleri uyarınca KALDIRILMASINA,
B-1-İlk derece mahkemesinin yetkisiz olduğu anlaşılmakla HMK'nin 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK'nin 20/1. maddesi gereğince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli ... İş Mahkemesine gönderilmesine,” karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiş olup, “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasında “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.” kuralına yer verilmiştir.
Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir (GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ... 2013, s.942).
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasında yer verilen, “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” yönündeki düzenleme ile de, toplu iş sözleşmesi yetkisine ilişkin şartlar belirlenmiştir.
6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.” kural ile de yetkiye itirazın usulü belirlenmiştir.
6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ise “İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Belirtmek gerekir ki, yetki tespiti ve toplu görüşme sürecine dair 6356 sayılı Kanun’da yer alan hükümlerin bir çoğunda kesin ve düzenleyici süreler öngörülmüştür. Kanunkoyucunun amacının, toplu iş sözleşmesinin en kısa sürede imzalanması ve işçilerin toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılacak haklarına kavuşmaları olduğu gözetildiğinde, kesin ve düzenleyici süreler aracılığı ile toplu iş sözleşmesinin ivedi şekilde imzalanmasının amaçlandığı ifade edilebilir. Ayrıca yetki tespitine itirazın somut deliller veya olgulara istinaden yapılması gerektiğine dair hükmün de, aynı amacın gerçekleşmesi için düzenlendiği şüphesizdir.
Diğer taraftan, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan “İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” düzenlemesi sebebiyle de, yetki tespitine itirazın ivedi şekilde sonuçlandırılmasının öneminin açık olduğu da belirtilmelidir.
Bu genel açıklamalar ışığında değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, somut uyuşmazlıkta işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinden, 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer olan ... İş Mahkemesi olduğu açıktır. Nitekim yetki tespitine itirazda bulunan davacının itiraz dilekçesini, 6356 sayılı Kanun'un 43/2. maddesi gereğince görevli makam olan ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne kaydettirdiği de sabittir. Mevzuatın emredici hükümlerine göre yetkili mahkemenin ... İş Mahkemesi olduğu da Bölge Adliye Mahkemesi kararında tereddüde mahal verilmeksizin gerekçelendirilmiştir.
Hal böyle olmakla birlikte, ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, açık bir şekilde mahkemenin yetkisiz olmasına göre, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması kötüniyetlidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Kötüniyetle temyiz” başlıklı 368 inci maddesindeki “Temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa Yargıtay'ca 329 uncu madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesine göre 6100 sayılı Kanun’un 329’uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.” kuralın eldeki uyuşmazlığa tatbikî gereklidir.
Bu açıklamalar karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi kararı isabetli olmakla birlikte, davacı vekili tarafından temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığının anlaşılmasına göre; davacının 3.000,00 TL disiplin para cezasına mahkûm edilmesi gerekmiştir.
Sonuç:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 368'inci maddesi yollaması ile 329'uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince davacının 3.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, para cezasının infazının İlk Derece Mahkemesince sağlanmasına, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.