6. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1551 Karar No: 2020/175 Karar Tarihi: 28.01.2020
Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/1551 Esas 2020/175 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2017/1551 E. , 2020/175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanığa yüklenen yağma suçunun gerektirdiği cezanın alt ve üst sınırları bakımından hükmün açıklandığı 18.11.2016 tarihli oturumda, savunman bulundurulmaksızın hükümlülük kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 150/3, 188/1, 289/3-e maddelerine aykırı davranılması, 2- 05.12.2012 tarihli hükmün, sanık savunmanının temyizi üzerine Dairemizin 08.06.2016 gün, 2013/32064 esas ve 2016/4813 karar sayılı ilamı ile bozulmasından sonra, sanığın mahkemeye en son bildirdiği “Yenişehir Mahallesi 1241/2 Sokak No:65/A Konak İzmir” adrese duruşma gününün tebliğ edilmesi gerekirken mahkemece "Ufuk Mahallesi 1011 Sokak No:82 İç Kapı No:1 Buca İzmir" olarak belirlenen mernis adresine tebliğe çıkartıldığı, adres aranılan saatte kapalı olması nedeniyle muhtara tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, Tebligat Kanunu 10. maddesi uyarınca sanığın en son bildirdiği “... Mahallesi 1241/2 Sokak No:65/A...” adresine uygun şekilde meşruhatlı duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 326/2. maddesine aykırı olarak usulüne uygun olarak sanığın duruşmadan haberdar edilmeksizin, karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 3- Uygulamaya göre de; a- Mağdurun 20.07.2016 havale tarihli dilekçesinde “Yukarıda numarası ve tarafları belirtilen dosya da, sanıkların 10 yıl hapis cezası aldığını yeni öğrendim. Bu durum beni vicdanen çok rahatsız etti. Sanıklar hakkında beni darp ettikleri ve cüzdanımı aldıklarından dolayı şikayetçi olmuştum. Ancak Mahkemeye verdiğim 17.05.2012 tarihli beyanımda suça konu cüzdanımı evde çekyatın içersinde bulduğumu ve sanıklar hakkında şikayetten vazgeçtiğimi beyan etmiştim. Sanıklar hakkındaki şikayetimden vazgeçtiğimi tekrar beyan ediyorum. Suçla ilgili hiçbir maddi zararım olmamıştır. Sayın Mahkemenin bu beyanımı dikkate almasını talep ediyorum. Beyanımı sunar, kararın beyanım dikkate alınarak bozulmasını, gereğinin yapılmasını saygı ile arz ve talep ederim.” şeklindeki beyanında, sanığın etkin pişmanlık iradesi ile hareket ederek mağdurun zararını giderdiğine ilişkin bir beyan söz konusu olmadığı halde, “Etkin pişmanlık” müessesesine yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nin 168/3. maddesi ile indirim yapılmak suretiyle noksan ceza tayini, b-Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nin 53/1.maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin karar yerinde değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının korunmasına, 28.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.