19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13424 Karar No: 2017/2997 Karar Tarihi: 12.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13424 Esas 2017/2997 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/13424 E. , 2017/2997 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı lehdar keşide ederek verdiği çekin lehdarın işyerinden çalındığını, çekin iptali için açılan dava sonunda çekin iptaline karar verildiğini, çekin iptalinden sonra davalının çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, bunun üzerine müvekkilinin mahkemece belirlenen tevdi mahalline çek bedelini yatırdığını, hacze gelinmesi üzerine müvekkilinin 4.320 TL ödediğini belirterek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 09.05.2012 günlü bozma ilamıyla tevdi mahalli kararı kesinleşmeden yapılan davacı ödemesinin kötü ödeme niteliğinde olup mahkemece çekte belirlenerek yetkili hamilin davalı olduğunun tespiti halinde bu ödemenin davalıya karşı ileri sürülemeyeceği veş ve Faaliyet Esasları hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın almaları veya tahsilini üstlenmelerinin yasaklandığı, bu durumda davalı faktoring şirketinin çekte yetkili hamil olduğunu ispatlaması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, davalı faktoring şirketinin sunduğu belgelere göre çekte yetkili hamil olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 03.10.2013 günlü bozma ilamıyla davalı factoring şirketinin anılan yönetmeliğin aradığı şartları yerine getirmemiş olduğundan dava konusu çeki takibe yetkili olmadığı,belirtilen ilkeler çerçevesinde davanın kabulü gerektiğinden bahisle hükmün tekrar bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bu kez davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre içinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş,hükmün davacı vekilince temyizi üzerine bu kez Dairemizin 18.11.2015 günlü bozma ilamıyla davacı vekiline usulüne uygun tebliğat yapılmadığından bahisle hükmün yeniden bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulü ile icra takibi neticesinde tahsil olunan 4.320,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı istirdatını istediği alacağa reeskont faizi uygulanmasını istemiş olmasına rağmen mahkemece avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir. HMK 26. madde hükmü uyarınca Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına karar veremez. Avans faizine hükmedilmesi talep aşımı mahiyetinde olduğundan doğru olmamıştır. Diğer yandan İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca istirdat davalarında tazminat hükmüne yer verilmediğinden tazminata hükmedilemeyeceği de gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.