11. Hukuk Dairesi 2018/3761 E. , 2019/5426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20/06/2017 tarih ve 2017/84-2017/829 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalı vekili ve fer"i müdahiller vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 1999 tarihinde Yurtbank A.Ş’nin banka çalışanlarının yanlış yönlendirmesi neticesinde banka nezdindeki off-shore hesabına 11.000,00.- TL yatırdığını, bankaya el konulması sonrasında müvekkiline parasının ödenmediğini, banka yöneticilerinin paravan kıyı bankası kurarak suç işleme amacına yönelik planlı ve kasıtlı şekilde mevduat sahiplerini dolandırdıklarının ceza yargılamasında açığa çıktığını, davalı bankanın Yurtbank A.Ş"nin halefi olması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 11.000,00.- TL’nin yatırılma tarihinden itibaren vade sonuna kadar % 93 akdi faiz, vade sonundan itibaren 3095 sayılı Kanun"un 2/2 md gereğince akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; borcun asıl sorumlusunun ... olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil ... vekili; davacının serbest iradesiyle parasını devlet güvencesi altında olmayan off-shore hesabına yatırdığını ve bu nedenle sonuçlarına katlanması gerektiğini, faiz talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil ... vekili; husumetin ...’ye yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının 26.11.1999 tarihinde Yurtbank A.Ş"nin şubesinde off-shore hesabı açtırdığı, sonrasında 21.12.1999 tarihinde davalı bankaya ... tarafından el konulduğu, bankanın taahhütlerine rağmen davacıya ödemenin yapılmadığı, banka hissedar ve yöneticileri hakkında açılan ceza davası sonucu verilen mahkumiyet kararının onandığı, müşteri ile banka arasında T.B.K 506 maddesi uyarınca vekalet sözleşmesinin bulunduğu, bankaların yüksek tutarlı mevduatlara daha fazla faiz verebilmek için yan kuruluşları olan yurt dışındaki ve yabancı ülke yasalarına tabi off-shore bankalarına mevduat havale etmekte, böylelikle mevduat hesaplarından Türkiye"de kesilen vergilerden kaçındıkları için mudilerine daha fazla mevduat faizi sunma hakkına sahip oldukları, anılan işlemleri mudilerinin iradesiyle gerçekleştirilmekte ise de ülke dışında Off-Shore Bankalarının ülkemiz yasalarına tabi olmayıp ... kapsamında bulunmadıkları, yerleşik içtihatlar uyarınca banka ile Off-Shore Bankası arasında organik bağ olduğu, mudileri aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullanıldığı ve mudilerinin zarara uğratıldığı, yatırılan paranın yatırılış tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 2. maddesine göre belirlenen avans faizi ile davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 11.000.00.- TL"nin 26.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa"nın 2. maddesine göre belirlenen avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı vekili ve fer’i müdahiller vekilleri temyiz etmiştir.
1-) Davacı vekili kararı temyiz etmiş ise de mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup davacı aleyhine hüküm kurulmamıştır. Bu itibarla, mümeyyiz davacının kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Davalı ve fer’i müdahiller ... ve ... vekillerinin temyiz istemlerine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin ve fer’i müdahiller vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3-) Dava, banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece verilen kararla davalı banka harçtan sorumlu tutulmuş ise de, davalı bankaya karşı iş bu davanın açılma nedeninin banka tarafından devir alınan Yurtbank A.Ş’nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın Yurt Security Off-Shore Bank Ltd’ye gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten Yurtbank A.Ş’nin ... tarafından devir alındıktan sonra en son davalı bankaya devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken davalı bankaya devredilen devredilen Yurtbank A.Ş’nin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan davalı bankanın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin ve fer"i müdahiller ... ve ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ve fer"i müdahiller ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm fıkrasında yer alan (2) numaralı bendin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılarak yerine “Davalı ...harçtan muaf olduğundan davalının harç ile sorumlu tutulmamasına” ibaresinin yazılarak kararın bu haliyle davalı banka ve fer’i müdahiller yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.