Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/31096 Esas 2020/1690 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, yetkilisi oldukları ... Sanayi ve Ticaret isimli firma adına katılan şirket ile finansal kiralama sözleşmesi imzalayarak iki Adet plastik enjeksiyon makinesi kiraladıkları, kira borcunu ödememeleri sebebiyle katılan şirket tarafından sözleşmenin feshedilip kiralanan makinelerin iadesi istendiğinde suça konu makineleri iade etmeyip uhdelerinde tutarak haksız yarar sağladıkları, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki 31. madde hükmüne benzer bir düzenlemenin inceleme tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer almaması ve finansal kiralama sözleşmesinin tarafı konumunda bulunan sanıkların kira konusu araçların ticari bir işletmenin faaliyetleri çerçevesinde kiralamamış olduğunun anlaşılması karşısında; sanıklara isnat edilen eylemin sübutu halinde, hükümlerden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamında kalıp şikayete tabi olan ve 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun oluşacağı dikkate alınarak, dosya içerisinde bulunan ve katılan vekili tarafından ibraz edildiği anlaşılan fotokopiden ibaret evrak içerisindeki ihtarname ve finansal kiralama sözleşmeleri ile ihtarnamenin sanıklara tebliğ edildiğine dair belge asılları veya onaylı suretlerinin dosyada bulunmaması ve sanıklar ... ve ...’ın söz konusu firmanın yetkilisi olup olmadıklarının tespit edilmemiş olması karşısında, katılan vekili tarafından sunulan belge fotokopilerine göre sanıklara gönderilen ihtarnamenin 20/10/2006 tarihinde tebliğ edildiği ve suça konu makinelere ilişkin fiili haciz işleminin ise 02/09/2009 tarihinde gerçekleştirildiği de gözetilerek, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti amacıyla; ilgili ihtarname, finansal kiralama sözleşmesi ve ihtarnamenin sanıklara usulüne uygun olarak tebliğine ilişkin belge asılları ya da onaylı suretleri getirtilerek dosya içerisine konularak, şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, ... Sanayi ve Ticaret isimli firmaya ilişkin ticaret sicil kayıtlarının da temin edilerek sanıkların belirtilen dönemlerde söz konusu firmanın yetkili kişisi olup olmadıklarının tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre sanıkların, suç işleme kastıyla hareket edip etmedikleri de karar yerinde tartışılarak hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.