14. Ceza Dairesi 2019/871 E. , 2019/11227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar); görevi yaptırmamak için direnme, hakaret (sanık ...)
HÜKÜM : Sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetlerine dair Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.02.2017 gün ve 2016/50 Esas, 2017/39 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun sanıklar haklarında çocuğun basit cinsel istismarı ve sanık ... hakkında ayrıca hakaret, görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümler yönünden esastan reddine, sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden ise kabulüyle hükümlerin kaldırılarak bu suçtan mahkumiyetlerine, sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, hakaret suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler ile temyiz isteminin reddine dair Ek karar temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından verilen Ek kararın incelenmesinde;
Gerekçesi gösterilmek suretiyle temyiz isteminin reddine dair verilen Ek karar usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık ... ile müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Ek kararın ONANMASINA,
Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelemesinde;
Olay günü sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu cebir veya tehditle işlediklerine dair herhangi bir delil bulunmadığının tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, temel cezaların TCK"nın 109/1 yerine, aynı Kanunun 109/2. maddesi uyarınca belirlenmesi,
Sanıklar haklarında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurelerin aşamalardaki samimi anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamına göre sanıklardan Fehmi"nin, mağdure Asena"ya sarılıp öpmesi, ..."yı dudağından öpmesi ve diğer sanık ..."ın ise mağdure Rabia"ya sarılıp yanağından öpmesi şeklindeki fiziksel temas içeren eylemlerinin kısa süreli, ani, kesintili olması ve fiillerin kendiliğinden sonlandırılması da göz önüne alındığında eylemlerin sarkıntılık düzeyinde kaldığı nazara alınarak anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ile sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 14.02.2018 gün ve 2017/1080 Esas, 2018/256 Karar sayılı hükümlerin 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 01.10.2019 tarihinde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükümler yönünden oybirliğiyle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden ise üye ..."un karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Cinsel amacını gerçekleştirmek için kişi hürriyetini kısıtlayan failin, cinsel bir suçu da işlemesi halinde, cinsel amaçla suç işlediği gerekçesiyle kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen cezanın artırılması tipik bir mükerrer -çifte- cezalandırmadır.
Cinsel amaç, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda TCK"nun 109/5. fıkrasında nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılan faile, TCK"nun 109. maddesinin birinci veya ikinci fıkrasından verilen ve üçüncü fıkradaki nitelikli hallerden artırılan ceza, ilaveten bir de suç "cinsel amaçla" işlendiği için yarı oranında artırılmaktadır.
Cinsel amaçla mağduru hürriyetinden yoksun kılan fail, cinsel amacını gerçekleştirmişse hem işlediği cinsel saldırı, cinsel istismar veya cinsel taciz suçundan hem de kişi hürriyetini kısıtlama suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaktadır. Failin cinsel amacı nedeniyle kişi hürriyetini kısıtlama suçundan verilen cezadan artırım da yapılmaktadır.
Sürdürülen bu uygulama herkesin işlediği tek fiilden ancak bir kez cezalandırılabileceğini düzenleyen AİHS Ek 7 nolu protokolüne aykırıdır.
Türkiye bakımından 01.08.2016 günü yürürlüğe giren Ek 7 Nolu Protokolün 3. maddesine göre "bir kimse işlediği suçtan bir kez cezalandırılabilir". Bir fiilden failin mükerrer cezalandırılması temel insani hakları ihlal eder.
Bir fiilden dolayı birden çok cezalandırmayı önlemek maksadıyla TCK"nun 42. maddesinde birleşik suç ve 44. maddesinde fikri içtima düzenlemesine yer verilmiştir. Failin işlediği fiilden bir kez cezalandırılması gerekir. Faile birden çok kez aynı fiilden ceza verilememesi ilkesi, birleşik suç düzenlemesi olarak TCK"nun 42. maddesinde yer almaktadır. Mağduru cinsel bir amacını gerçekleştirmek maksadıyla alıkoyan veya kaçıran fail, işlemeyi kastettiği cinsel suçu işlemişse artık failin işlediği bir cinsel suç ve bir de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu oluşmaktadır. Cinsel amaç hürriyeti kısıtlama suçunun ağırlaştırıcı nedeni olduğuna ve fail tarafından cinsel bir suç olarak işlendiğine göre tipik bir birleşik suç zuhur etmektedir. Faildeki cinsel amaç hem bir müstakil cinsel suç sayılıp hem de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ağırlaştırıcı nedeni sayılarak iki kez cezalandırılamaz. Cinsel amaç müstakil suç kabul edilerek cezalandırıldığında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ağırlaştırıcı nedeni olamaz. Mağdurun kişi hürriyetinden yoksun kılındığı sırada failde bulunan cinsel amaç evirilip müstakil suç olarak tezahür ettiğinde aynı sebep bir de cezayı ağırlaştıran hal olarak kabul edilemez.
TCK"nun 109/5. fıkrasının kanunda düzenlenmesinin maksadı cinsel suç faillerini mükerrer cezalandırmak değildir. Kişi hürriyetini kısıtlama suçunda faili suça iten cinsel dürtüyü ağır şekilde cezalandırmaktır. Fail mağdura karşı henüz cinsel bir suçu işlememişse cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kıldığı için hakkında TCK"nun 109/5. fıkrası uygulanacaktır. Eğer fail amaçladığı cinsel suçu işlemişse her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılacak ama kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda ayrıca cinsel amacı olduğu gerekçesiyle cezasında bir artırım yapılamayacaktır. Bileşik suç oluştuğu kabul edilecektir.
Cinsel saldırı veya istismar suçunu işlediği sürece mağduru failin kişi hürriyetinden yoksun kılması halinde her iki suçtan ayrı cezalandırılması uygulamasından vazgeçilmiştir. Cinsel suçun işlendiği süre boyunca mağdurun hürriyetinin kısıtlaması artık diğer suçu işlemek için zorunlu bir tutma kabul edilmektedir. Bu uygulamaya benzer şekilde yorum yapılmalı ve cinsel amaçla kişinin hürriyetini kısıtlayıp sonrada amaçladığı cinsel suç işleyerek amacına erişen failin cezasında artırım yapılarak çifte cezalandırılmasına yol açılmamalıdır.
Cinsel suçun kişi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile birlikte işlendiği hallerde faildeki cinsel amacın hem suç sayılarak hem de kişi hürriyetinden yoksun kılmanın nitelikli hali kabul edilerek cezalandırılmasına dair sürdürülen uygulama, hukukun genel ilkelerine ve temel insani hukuka aykırı olduğundan sayın çoğunluğun bu konuyla ilgili görüşüne katılmıyorum.