23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4998 Karar No: 2015/5013 Karar Tarihi: 12.10.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4998 Esas 2015/5013 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, araç ithalatı yapan bir şirketin yetkilisi olarak katılan tarafından satın alınan bir aracın 2010 model olduğunu belirterek sattı. Ancak aracın gerçekte 2007 model olduğu tespit edildi ve devlet tarafından el konuldu. Sanık, nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılandı ancak beraat etti. Mahkeme, her türlü şüpheden uzak ve kesin delil bulunmadığından sanık üzerinde suçlamayı kanıtlayacak yeterli kanıt olmadığı sonucuna vardı. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 10/1 ve 3, 10/2 ve 10/4 maddeleridir.
23. Ceza Dairesi 2015/4998 E. , 2015/5013 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."ın ... Ltd. Şti. yetkilisi olduğu ve şirketin yurt dışından araç ithal ettiği, katılan ..."in sanıkla iletişime geçtiği ve 2010 model Maserati Granturismo marka aracı 238.832 TL satın aldığı, aracın zilyetliği ve mülkiyeti katılana geçtiği, ancak Gümrük Müsteşarlığınca aracın 2010 model olmayıp 2007 model olduğunun tespit edildiği, bu durumun 5607 sayılı kanuna muhalefet oluşturması nedeniyle katılanın aracına el konulduğu, bu şekilde sanığın 2010 model olduğunu belirterek 2007 model Maserat Granturismo"yu sattığı, ancak bu aracın yasa dışı bir şekilde ülkeye giriş yapması nedeniyle 5607 sayılı kanuna muhalefet oluşturması nedeniyle aracın mülkiyete el konulmasına karar verildiği, bu şekilde sanığın şirket yöneticilerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; Sanığın katılana satmış olduğu suça konu aracın model yılını 2010 yılı olarak beyan ettiği, bu hususun TSE uygunluk belgesinden ve gümrük kayıtlarından da anlaşıldığı, sanığın ithal edip katılana satmış olduğu bu aracın 2007 yılında üretildiğini bilerek kasten katılana sattığına ilişkin cezalandırılabilmesi için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.