Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/17911 Esas 2015/1718 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi : Adana 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 17/09/2013
Numarası : 2012/808-2013/348

Davacı H.. A.. vekili Av.E. D. T. ile davalı A.. A.. vekili Av.E. Y. B. aralarındaki dava hakkında Adana 2. İş Mahkemesinden verilen 17/09/2013 günlü ve 2012/808 E.-2013/348 K. sayılı kararı Dairenin 4/12/2013 günlü ve 2013/25761 E - 2013/20953 K. sayılı kararı ile BOZULMASINA VE ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiştir. Davacı H.. A.. vekilince kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosya içeriğine göre, Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda maddi hata saptanamadığı gibi, maddi hataya dayandığı ileri sürülen hususun hukuki takdire ilişkin olduğu ayrıca İş Mahkemeleri Kanununun 8.maddesi gereğince İş Mahkemelerinin kararları ile ilgili Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemeyeceği de dikkate alınarak Davacı H.. A.. vekilinin dilekçesinin REDDİNE, 17/02/2015 gününde KESİN olarak oyçokluğuyla karar verildi.
Anayasa Mahkemesince Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilen kanun hükmü Anayasa Mahkemesi kararında aksi yazılı değil ise iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. İptal kararı inşai bir karardır. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kesinleşmiş mahkeme kararlarını etkilemez ise de görülmekte olan davaları etkiler. Anayasa mahkemesince iptal edilen kanun hükmü daha (iptal kararından) önce oluşan usuli kazanılmış hak gereğince uygulanması gereken bir kanun hükmü olsa bile, artık usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa mahkemesinin iptal kararından sonraki yeni duruma göre karar verilir; yani, iptal kararı, usuli kazanılmış hakkın bir istisnasıdır. (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü; Prof.Dr.Saim Üstündağı, Medeni Yargılama Hukuku, Cilt2-Prof.Dr.İlhan Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri)
Anayasa Mahkemesinin 22.10.2014 günlü kararı ile 6356 sayılı Yasanın "Sendikal tazminatı" düzenleyen 25. maddesinin 4 nolu fıkrasındaki "fesih dışında" ibaresi ile 5 nolu fıkrasındaki "18" ibaresinin Anayasaya ayrırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş ancak gerekçeli karar henüz Resmi Gazetede yayımlanmamıştır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25. maddesinde anayasal bir hak olan "sendika Özgürlüğü" nün güvencesi düzenlenmiş olup bu hükümler kamu düzenini ilgilendiren emredici mahiyettedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi iptal kararının Resmi Gazetede yayım tarihinde görülmekte olan tüm davalarda uygulanması görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluğun sözlü olarak dile getirdiği "iş akdinin feshi tarihinde yürürlükte olan yasa hükümlerinin uygulanacağı, davacının iş akdinin fesih tarihi olan 22.09.2012 tarihinde henüz yasa hükmünün iptal edilmediği bu nedenle işe iade davasında sendikal tazminatın işçinin süresi içinde başvurusu ve işverenin işe başlatmama şartına bağlı olarak verilebileceği" yönündeki gerekçesine katılmıyorum.
Ancak Anayasa Mahkemesinin 22.10.2014 tarihli iptal kararı mahkemenin internet sitesinden kamuoyuna duyurulmakla birlikte gerekçeli karar henüz Resmi Gazetede yayımlanmadığından somut uyuşmazlıkta Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gözetilmesi mümkün olmadığından Sayın Çoğunluğunun kararın onanması yönündeki kararı sonucu bakımından doğru olduğundan kararın bu nedenle onanması görüşündeyim.17/02/2015