4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9077 Karar No: 2016/13313 Karar Tarihi: 14.10.2016
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/9077 Esas 2016/13313 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, şüphelinin hakaret ve tehdit suçlarından soruşturma geçirdiği ve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından delil yetersizliği sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ancak tanığın şüphelinin tehdit içerikli sözlerini beyan ettiği göz önünde bulundurularak, şüpheli hakkında yeterli delil olduğu kabul edilerek yapılan itirazın reddedilmesine itiraz edildiği belirtiliyor. Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamede ise, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka suretle bir suçun işlendiği izlenimi veren bir hali öğrendiği anda işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, delillerin suçun işlendiği konusunda yeterli şüphe oluşturduğunda kamu davası açması gerektiği, aksi halde kovuşturma yapılamayacağı açıklanmıştır. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi, 170/2. maddesi, 172. maddesi ve 173/3. maddesi de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
4. Ceza Dairesi 2016/9077 E. , 2016/13313 K.
"İçtihat Metni"
Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/12/2014 tarihli ve 2014/48361 soruşturma, 2014/32572 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/02/2015 tarihli ve 2015/36 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 25.03.2016 gün ve 94660652-105-42-270-2016-Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2016 günlü, 2016/132189 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle dosya incelendi. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede, 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda şüpheli hakkında delil yetersizliğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, tanık ...’ün 03/12/2014 tarihli beyanında şüphelinin müştekiye yönelik “öldürürüm seni lan şerefsiz, oraya gelip öldüreceğim bekle, seni öldüreceğim ... bulacağım seni” şeklinde sözler söylediğini belirtmiş olması karşısında, şüpheli hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kamu davası açmak için yeterli delilin bulunduğunun gözetilerek itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu görülmekle, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden ... Sulh Ceza Ceza Mahkemesi”nin 19/02/2015 tarihli ve 2015/36 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK”nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 14.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.