14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2207 Karar No: 2020/8015 Karar Tarihi: 02.12.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2207 Esas 2020/8015 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/2207 E. , 2020/8015 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, 180 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın öncelikle aynen taksimini, mümkün olmazsa satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tâbi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının karar yerinde gösterilmesi gerekir. Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki paylar oranında, hem paylı hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu parsel hissedarlarından ... ... oğlu olup ...9206 kimlik numaralı olduğu halde davaya kayıt maliki olarak dahil edilen ...’ın ise ... ve ... oğlu (...0454 kimlik numaralı ) olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda kayıt maliki ...(...9206 kimlik numaralı) davada taraf olmaksızın eksik taraf teşkili ile hüküm kurulduğundan asıl kayıt malikinin davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili tamamlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kanun gereğince pasif duruma dönüştüğünden güncel tapu kaydı getirtilmeden sicil kaydı kapatılan pasif tapu kaydı üzerinden hüküm kurulması da doğru değildir. Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 02.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.