Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1577
Karar No: 2018/582
Karar Tarihi: 05.02.2018

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1577 Esas 2018/582 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/1577 E.  ,  2018/582 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : . Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Temyiz dışı sanık ...’ın yargılama sırasında 18 yaşından küçük olması karşısında, yargılamanın kapalı oturumda gerçekleştirilmesi gerekirken 26.08.2011 ve 20.10.2011 tarihli oturumların CMK"nın 185. maddesine aykırı davranılarak açık yapılması, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    A- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanık ve müdafiine 30.05.2013 tarihinde tebliğ edilen hükmün, bir haftalık temyiz süresi geçtikten sonra sanık tarafından 17.06.2013 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından; sanığın temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca süre yönünden REDDİNE,
    B- Sanıklar Taner ve Selahattin hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... ile sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    C- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Mahkeme gerekçesinde, “... esrar kullandığını fakat kimseye esrar vermediğini ifade etmiştir. Telefon görüşmeleri ve takipler neticesinde ..., ..., ... isimli kişilere sanığın esrar maddesi sattığı tespit edilmiş, ayrıca sanığın evinde yapılan aramada 327 adet uyuşturucu nitelikli hap, kilitli poşetler içinde 11,8 gr esrar ve 2,1 gr kokain, 50 adet kilitli poşet ele geçirilmiş, sanığın zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yaptığı anlaşılarak TCK’nun 188/3-4, 43/1 maddeleri gereğince” cezalandırılmasına karar verildiği açıklandığı, ancak hüküm kısmında sanık hakkında TCK’nın 43/1 maddesi uygulanmaması sureti ile gerekçe ile karar arasında çelişkiye neden olunmuşsa da, haklarında işlem yapılan ve uyuşturucu madde aldığı söylenen ... ... ..., ... ve ...’de uyuşturucu madde ele geçirilmediği, değişik ve farklı anlamlara gelebilecek soyut telefon konuşmaları dışında savunmasının aksine sanığın, ... ... ..., ... ve ...’ye uyuşturucu madde temin ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla sonuç olarak TCK’nun 43/1 maddesinin uygulanmaması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    D- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan ve uyuşturucu madde aldığı söylenen ... ve ...’tan uyuşturucu madde ele geçmediği gibi ... da sanıktan uyuşturucu madde satın almadığını beyan ettiği; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemeyen sanığın savunmasının aksine; değişik ve farklı anlamlara gelebilecek soyut telefon konuşmaları ve beyanlar dışında mahkumiyetine yetecek kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
    E- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Hakkında işlem yapılan ve uyuşturucu madde aldığı söylenen ... ve ...’tan uyuşturucu madde ele geçmediği gibi ... mahkemede verdiği ifadesinde Ömer Faruk’un esrar sattığını bilmediğini beyan ettiği; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine; değişik ve farklı anlamlara

    gelebilecek soyut telefon konuşmaları ve beyanlar dışında mahkumiyetine yetecek kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
    F- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan ve sanıktan uyuşturucu madde aldığı söylenen ... ve ...’dan, uyuşturucu madde ele geçmediği gibi ... sanıktan uyuşturucu madde almadığını beyan ettiği; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine; değişik ve farklı anlamlara gelebilecek soyut telefon konuşmaları ve beyanlar dışında mahkumiyetine yetecek kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
    G- Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    20.10.2010 tarihinde ... mah. Kuzey terminal karşısı ... ... ......t Çay ocağında ... ... ile şüpheliler ... ve ...’in çay ocağı önünde oturdukları sırada kolluk görevlilerine çay ocağının içerisine davet edildikleri bahçeden çay ocağına giriş yapıldığı sırada börek tezgahının altında 3 adet küçük kilitli poşet içerisinde daralı ağırlığı 5,9 gr gelen esrar maddesi ve bir adet sigara sarma kağıdının ele geçirildiği alınan ifadeler ve telefon görüşmelerinden esrar maddesini börek tezgahının altına atanın sanık ..."in olduğu, ... ... ile sanık ..."ın uyuşturucu madde temin etmek amacıyla sanık ... ile biraraya geldikleri bu suretle sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabitse de;
    1) Zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılabilmesi için cezalandırılabilir nitelikte birden fazla eylemin olması gerektiği, 07.10.2010 ve 30.10.2010 tarihlerinde sanıktan uyuşturucu madde aldığı söylenen ...’da uyuşturucu madde ele geçirilmediği ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan kamu davası açılan ... hakkında beraat kararı verilmesi karşısında, sanığın 07.10.2010 ve 30.10.2010 tarihinde ...’a uyuşturucu madde temin ettiğine ilişkin eyleminin sübut bulmadığı gözetilmeden TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasını gerektirmeyeceği anlaşılmakla sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
    2) İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    H-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Haklarında işlem yapılan ve sanıktan uyuşturucu madde aldığı söylenen ... ve ...’den uyuşturucu madde ele geçirilmediği, değişik ve farklı anlamlara gelebilecek soyut telefon konuşmaları dışında sanığın savunmasının aksine uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığının anlaşılması karşısında sanığın beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi