Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4069
Karar No: 2019/1448
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/4069 Esas 2019/1448 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Hazine, 179, 181 ve 182 parsel sayılı taşınmazların kayıt miktar fazlası olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Ancak, mahkemece yapılacak araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Mahkeme, tapu ve vergi kaydının tespit için yeterli olmadığına karar vermiştir. Yerel bilirkişiler, tapu kaydı başlangıcından itibaren tedavülleriyle birlikte sınırları belirlemeli, tapu ve vergi kaydında belirtilen dere hakkında araştırma yapılmali ve orman mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazların orman sayılıp sayılmadığı hakkında rapor alınmalıdır. Dava konusu taşınmazların zilyetlikle edinilebilir yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir. Bu yönler göz ardı edilerek hüküm kurulduğu için karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2018/4069 E.  ,  2019/1448 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 179, 181 ve 182 parsel sayılı sırasıyla 404.600, 255.200 ve 166.700 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Hazine, kayıt miktar fazlasının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında, dava konusu taşınmazlarda uygulama kadastrosu yapılmış olup 179 parsel 148 ada 1 parsel, 181 parsel 192 ada 1 parsel ve 182 parsel 178 ada 1 parsel numaralarını almış ve yüzölçümü haneleri boş bırakılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 404.600,00 metrekare yüzölçümündeki eski 179 numaralı yeni 420.171,20 metrekare yüzölçümündeki 148 ada 1 parsel numaralı, eski 255.200,00 metrekare yüzölçümündeki 181 numaralı, yeni 252.275,24 metrekare yüzölçümündeki 192 ada 1 parsel, eski 166.700,00 metrekare yüzölçümündeki 182 numaralı yeni 167.784,31 metrekare yüzölçümündeki 178 ada 1 numaralı parsellerin belirtilen paylar oranında tespit maliklerinin mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, tespite dayanak tapu ve vergi kaydının dava konusu taşınmazlara uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine"nin davası, kayıt miktar fazlası kısma ilişkin olup Mahkemece, kayıt miktar fazlasının bulunup bulunmadığı, varsa kayıt miktar fazlası üzerinde zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde yeterli araştırma yapılmamış, bu doğrultuda tespite dayanak tapu kaydı tüm tedavülleriyle getirtilerek tapu kaydının oluşum sınırları belirlenmemiş, tapu kaydının doğu sınırını okuyan "çömlekten gelen dere"nin, çekişmeli 179, 181 ve 182 parsel sayılı taşınmazların arasından geçen ve paftasında geniş bir alanı kapsayan dere olup olmadığı üzerinde durulmamış, böylece tespite esas tapu ve vergi kaydının kapsadığı alan usulünce belirlenmemiştir. Ayrıca taşınmazların sınırlarında hükmen orman parseli ve fundalık bulunmasına rağmen usulünce orman araştırması da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, tespite dayanak tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavül kayıtları getirtilip dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, varsa sağ olan tespit bilirkişileri, taraf tanıkları, orman mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuru ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tedavülleriyle birlikte sınırları okunarak yerel bilirkişilere sorulmalı, tapu ve vergi kaydında doğu sınırı okuyan "çömlekten gelen dere"nin çekişmeli taşınmazların ortasından geçen dere olup olmadığı sorulup saptanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, kök tapu kaydı sınırları ve miktarı itibariyle daha geniş alanı kapsamıyorsa, dayanak tapu ve vergi kaydının sınırlarının aynı olduğu nazara alınarak, aynı sınırları ihtiva eden kayıtlardan miktar olarak fazla olana değer verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalı ve buna göre kaydın kapsamı belirlenmeli; kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri yönünden ise, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, yöntemince zilyetlik araştırması yapılmalı, bu konuda taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı; orman mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığını bildirir, orman yasaları karşısında taşınmazların durumunu açıklar, ayrıntılı rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, zilyetlikle taşınmaz edinebileceklerinin kabulü halinde, her bir müşterek malikin ayrı ayrı 100 dönüm taşınmaz edinebileceği göz önüne alınarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki sınırı aşıp aşmadıkları ayrı ayrı değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, taşınmazın paylı olarak tesciline ilişkin hüküm kurulurken pay payda uyumsuzluğu yaratılarak, infazda tereddüt meydana getirilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi