10. Hukuk Dairesi 2012/478 E. , 2012/1260 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine, davanın, davalılardan ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalılardan, ...’un soyadının, karar başlıgında doğru yazıldığı halde, hüküm fıkrasının harca ilişkin bendinde “...” olarak yazılmış olmasının maddi yazım hatasına dayalı olduğu ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi gereğince mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, bu husus bozma konusu yapılmamıştır.
2-Araç trafik ruhsat fotokopisinde ... yazıldığı gibi, dava dilekçesinde “...’” husumet yöneltilmiş; dosyadaki belgelerden ise davalılardan ... bulunduğu anlaşılmakta olup; Mahkemece, araç trafik ruhsat fotokopisi de sorularak, karar başlığında da yazılan “...” adında başka birisinin bulunup-bulunmadığı, nüfus kayıtlarında ise soyadlarının “Kaykusuz” olarak yazıldığı hususu da gözetilerek, husumetin kime yöneltildiği belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir.
3-Davanın, yasal dayanağı 1479 sayılı ...Kanununun 63.maddesidir.
Trafik kaydına ilişkin emniyet yazısında, davaya konu trafik kazasına karışan... plakalı kamyonun, kaza tarihinde davalılardan....adına kayıtlı olduğu belirtilmiştir.
1479 sayılı Kanunun 63.maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “... araç sahiplerine ...” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 27.03.2002 tarih 2001/343 Esas – 2002/41 sayılı Kararı ile Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermesi karşısında, Mahkemenin, kişisel kusuru bulunmayan davalılardan ....’ın, işleten sıfatının bulunmaması durumunda aracın kayden maliki olması nedeniyle tazminattan sorumlu tutulamayacağına ilişkin kabulü yerinde ise de; anılan davalının işleten sıfatının bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmamıştır.
Trafik sicilinde adına kayıtlı bulunan kişi aracı kendi hesabına ve kendisine ait olmak üzere kullanıyor ve araçtan çıkar sağlıyor ise karşılığında hem şekli hem de maddi anlamda işletenlik sıfatı birleşmiş olur. 2918 sayılı Yasanın 3. maddesinde araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin olan kişinin işleten olduğu ancak ilgilisi tarafından başka bir kişinin aracı, kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat edilirse bu kişinin işleten sayılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, kazaya karışan kamyonun maliki davalılardan ....’ın, sürücü ...’a aracı ne şekilde verdiği, davalılardan .... yönünden işletenlik kavramının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.