Esas No: 2021/4564
Karar No: 2021/4693
Karar Tarihi: 02.12.2021
Danıştay 2. Daire 2021/4564 Esas 2021/4693 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4564
Karar No : 2021/4693
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, … Mah. … Cad. No: … adresinde işletmekte olduğu "… " unvanlı işyerinde 14/01/2016 tarihinde yapılan denetimde muhtelif marka alkollü içkilerin marka, amblem ve logolarını bulundurmak suretiyle alkollü içkilerin reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapıldığından bahisle, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği gerekçesiyle, aynı Kanunun 7/1-a hükmü uyarınca 70.000,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu kurul kararının iptali istenilmektedir.
… İdare Mahkemesinin … günlü ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dava konusu idari para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olması, anılan Kanun'un 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacak olması ve dava konusu idari para cezasının dayanağı olan 4250 sayılı Kanun'da "Kanun Yolu"'na ilişkin özel bir hükmün olmaması nedeniyle, bakılmakta olan uyuşmazlığa ilişkin görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri dikkate alınacağından, dava konusu idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde Kabahatler Kanunu'nun 27/1. maddesi uyarınca adli yargının (Sulh Ceza Mahkemesinin) görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine hükmedilmiş olup; bu kararın davacı tarafından istinaf yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararla istinaf başvurusunun reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; reklam amacının olmadığı, mevzuatta belirtilen kriterlere aykırı herhangi bir reklam ürünü ya da reklam unsuru bulunmadığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; davacının temyiz başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu edilen miktarın, temyiz sınırının altında kalması nedeniyle temyiz isteminin incelenmesine olanak bulunmadığı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakimi...'ün açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. maddesinde, 6545 sayılı Kanunla kanun yollarına ilişkin getirilen hükümlerin 2576 sayılı Kanun'un anılan Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı, aynı Kanun'un "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu, "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde; Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin anılan maddede sayılan davalar hakkında verdikleri kararlara karşı Danıştay'da temyiz isteminde bulunulabileceği; "Temyiz dilekçeleri" başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği; aynı maddenin yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olması halinde altıncı fıkrada sözü edilen kararın Danıştayın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinin (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar hakkında verilen kararların temyiz edilebileceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanun'un ek 1. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından, temyizen incelenerek bozulması istenilen Bölge İdare mahkemesi kararının verildiği tarih olan 2017 yılı için temyiz sınırı 103.000,00 TL'dir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacı tarafından, … Mah. … Cad. No: … adresinde işletmekte olduğu "… " unvanlı işyerinde 14/01/2016 tarihinde yapılan denetimde muhtelif marka alkollü içkilerin marka, amblem ve logolarını bulundurmak suretiyle alkollü içkilerin reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapıldığından bahisle, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği gerekçesiyle, aynı Kanunun 7/1-a hükmü uyarınca 70.000,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu kurul kararının iptali istemiyle açılan davada; mahkemece verilen görev ret kararına yönelik davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararı ile temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş ise de, 2017 yılı için temyiz sınırının 103.000,00 TL olarak belirlenmiş olması nedeniyle dava değeri temyiz sınırının altında kaldığından, temyize konu karar kesin olup temyizen incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesince, kesin olarak verilmesi gereken karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek davacının yanlış yönlendirilmesi nedeniyle temyiz başvuru ve karar harcı toplamı olan … TL ile artan posta giderinin istemi halinde davacıya iadesine, posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, temyiz incelenmeksizin ret kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … idare Mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla, kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Temyiz başlıklı 46. maddesinin birinci fıkrasında, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir" kuralı yer almış, maddenin devamında, "temyiz edilebilecek kararlar"; "açılan davanın konusu" esas alınarak belirlenmiş, aynı fıkranın (b) bendinde, "Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar" da verilen kararların, temyiz edilebileceği kurala bağlanmış;
2577 sayılı Kanun'un Ek 1. Maddesinde; " Bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almıştır.
2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan maddelerinden, konusu belli bir para olan " idari işlem" hakkında açılan davalarda verilen kararlardan hangisinin, 2577 sayılı Kanun'un 46/1-(b) maddesi uyarınca temyize tabi olup olmadığının; açılan davalardaki iptali istenilen " işlemin konusu miktar"a göre yapılacağı hükme bağlandığından; bu husustaki değerlendirmenin de davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan dava değeri esas alınarak yapılması gerekmektedir.
Aksi uygulamanın, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen parasal sınırların yıl itibariyle yeniden değerleme oranında arttırıldığından, davanın açılmasından sonraki yargılama sürecine göre kararın temyiz edilebilme durumunun değişmesi nedeniyle, kanun yollarına başvurulması açısından, kanuni açıklığın bulunmadığı sonucunu doğuracağı açıktır.
Anılan madde hükümleri uyarınca, bu 2577 sayılı Kanun'da öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulandığından davanın açıldığı 28/06/2016 tarihinde, dava değeri 100.000,00 TL üzerinde açılan davaların temyize tabi olduğu görülmüştür
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 70.000,00 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddi üzerine, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istemiyle, temyiz başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un Ek 1. maddesinde; "Bu Kanunun tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin 7. maddesindeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkkate alınmaz.
Yukarıdaki fıkra uyarınca her takvim yılı başından geçerli olmak üzere uygulanan parasal sınırların artışı, artışın yürürlüğe girdiği tarihten önce idare ve vergi mahkemelerince nihaî olarak karara bağlanmış davalar ile Danıştayın bozma kararı üzerine bozulan mahkemece yeniden bakılan davalarda uygulanmaz." kurallarına yer verilerek, 2577 ayılı Kanun'dan farklı olarak; nihai karara bağlanmış ve Danıştayın bozma kararı üzerine verilen kararlar dışında, tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin olan 7. maddesindeki parasal sınırın dava açıldıktan sonra da değişmesi kabul edilmiş ise de; 2577 sayılı Kanun'da, temyizen incelenecek davalar yönünden geçerli olan ve yukarıda aktarılan 2577 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinde bu tür bir düzenlemeye yer verilmediği görülmüştür.
Bu durumda; davanın açıldığı 28/06/2016 tarihinde temyiz parasal sınırının 100.000,00 TL, dava değerinin ise 70.000,00 TL olduğu ve davanın açıldığı 2016 tarihindeki temyiz parasal sınırının altında olduğu görüldüğünden; temyizen incelenerek bozulması istenen Bölge İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Kanun'un 46.maddesinde sayılan davalar arasında yer almadığı gerekçesiyle davalı İdarenin temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile gerekçe yönünden Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.