21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20408 Karar No: 2018/2482 Karar Tarihi: 19.03.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/20408 Esas 2018/2482 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/20408 E. , 2018/2482 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacılar, murisi ..."in 20/09/2012 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi, davalılardan ... vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava davacılar murisinin hayatını kaybettiği olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ...’in araçta geçirdiği kazanın 5510 Sayılı yasanın 13.maddesinin e fıkrasına göre trafik -iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; müteveffa ...’in suça sürüklenen çocuklara Geleceğe ...projesi kapsamında kursiyer olarak davali işveren nezdinde 09.08.2012 tarihinde eğitime başladığı, 1997 doğumlu olduğu, ceza dosyasında alınan Adli Tıp 1.İhtisas Kurulunun raporuna göre ;müteveffa ...’in 20.09.2012 tarihinde meydana gelen yaralanması ile 30.11.2012 tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu tespit edildiği ve olayı gören tanıkların mahkemece beyanlarının alındığı, aynı tanıkların ceza dosyasında , polis merkezinde ve Sosyal Güvenlik denetmenine verdiği ifadelerinde dosyada mevcut olduğu ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumunun 26.11.2013 tarihli inceleme raporunda ölüme sebebiyet vreen olayın 5510 s. yasanın 13. maddesine konu hallerde gerçekleştiğine dair tespit bulunmadığı sonucuna varıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; yargılama sırasında dinlenen tanıkların bazıları beyanlarında aracın servis aracı olarak kullandıklarını beyan etmişler fakat daha sonra vicdani rahatsızlık duyduklarını belirterek ifadelerini değiştirdikleri veya dilekçe ile mahkemeye beyanda bulundukları anlaşılmakta olup devamla aynı tanıkların ve mahkemece dinlenen diğer tanıklarında Sosyal Güvenlik denetmenine verdiği ifadeler, ceza dosyasında ve polis merkezinde verdikleri ifadeler değerlendirildiğinde işyerine ait aracın servis aracı olarak kullanılmadığı ve eve giderken müteveffa ve arkadaşlarının ısrarı ile olay gününe mahsus araca bindikleri anlaşılmakta olup mahkemece eksik değerlendirme ile hazırlanan bilirkişi raporları doğrultusunda kazanın meydana geldiği aracın sevis aracı olarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş; davanın reddine karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı işveren ve SGK vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ye iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.