Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6539
Karar No: 2018/4168
Karar Tarihi: 15.05.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/6539 Esas 2018/4168 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/6539 E.  ,  2018/4168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... İnşaat Yapı ve Malz. Isıtma Soğutma Sistemleri Turizm Nakliyat İmalat ve ... Sanati Ticaret Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 14/02/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, davalı ... Başkanlığından gayrı tarafların temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1- Davalılardan ...’nın temyiz itirazları yönünden;
    Temyiz eden davalıya 04/03/2016 tarihinde gerekçeli karar, 25/03/2016 tarihinde ise davacının temyiz başvuru dilekçesi tebliğ edilmiştir. Davalının temyiz tarihi olan 06/04/2016 itibariyle HUMK’un 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük temyiz süresi ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük katılma yolu ile temyiz süreleri geçmiştir. Bu nedenle davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
    2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin, davalılardan ... İnşaat Yapı ve Malzeme Isıtma Soğutma Sistemleri Ltd. Şti’ne yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
    3- Davacının, davalılardan ...’na ve davalılardan ...’ne yönelik temyiz itirazları ile davalılardan ...’nün temyiz itirazları ile yönünden;
    Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davacı kurumun işletme ve sorumluluğunda bulunan enerji iletim hattının 52 ve 53 nolu direkler arasında kalan bölümünde davalılardan ... tarafından, ...-... karayolu çalışmaları esnasında karayolu kotunun Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’ne aykırı olacak şekilde yükseltildiği, diğer davalılar tarafından da belirtilen direkler arasında bulunan ... ada ... ve ... nolu parsellerde dolgu çalışması yapılmak suretiyle iletkenlerin düşey mesafe sınırlarının ihlal edildiğini
    belirterek,
    davacı kurumun deplase işlemi nedeniyle ödemiş olduğu meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalılar vekilleri; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, kusur oranı ve zarar miktarının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalılardan ... ve ..., birer kamu tüzel kişisidir ve işlem ve eylemleri Anayasa hükmü gereği de kamusal nitelik taşımaktadır. Davaya konu uyuşmazlık ise anılan davalıların idari nitelikteki eylem ve işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davalı idarelerin kanunun emredici hükümlerine ve kendisine tanınan takdir yetkisine uygun davranıp davranmadığının tespiti gereklidir. İdare üstlenmiş olduğu kamu hizmetini idari eylem ve işlemlerle yerine getirir. İdari işlem, idarenin idare işlevine ilişkin olarak, kamu gücü kullanmak suretiyle yaptığı tek yanlı irade açıklamalarıdır ve bazı durumlarda da idarenin takdir yetkisi mevcuttur. İdarenin idari işlem yaparken kamu gücü kullanması sebebiyle takdir yetkisinin bulunduğu hallerde bu takdir yetkisinin kullanımı ve idari işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ise, Anayasa ve kanun hükümlerine, düzenleyici işlemlere, örf ve adete, hukukun genel ilkelerine ve mahkeme kararlarına uygun olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelmektedir ki bu denetimin yapılması gereken yargı yeri de idari yargı yeri ve idare mahkemeleridir.
    Dava şartları; mahkemenin, davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli olan şartlar olup, mahkemece dava şartlarından birinin bulunmadığının tespit edilmesi halinde kural olarak davanın esası hakkında inceleme yapılamaz. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-b maddesinde adli yargı yolunun caiz olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Kanun"un 115/1. maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracak, taraflar da dava şartı noksanlığını yargılamanın her aşamasında ileri sürebilecektir. Şu halde; davalılardan ... ve ... yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi gereği idari yargı yerinde dava açılması gerekmektedir. Bu nedenle, anılan davalılar bakımından yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin davanın esasının incelenmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
    4- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ... İnşaat Yapı ve Malzeme Isıtma Soğutma Sistemleri Ltd. Şti’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    5- Davalılardan ... İnşaat Yapı ve Malzeme Isıtma Soğutma Sistemleri Ltd. Şti’nin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a) Dava, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’ne aykırı şekilde zemin ile elektrik iletim hattı mesafesinin ihlal edilmesi, bu anlamda haksız eylem nedeniyle ödenen meblağın tazmini istemine dayanmaktadır. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar, olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay tarihinde ki verilere göre belirlenmelidir. Olay tarihi 15/10/2010 olmasına rağmen, bilirkişi tarafından 2014 yılı verilerine dayanılarak hesaplama yapılmış, mahkemece de bu rapor
    benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şu durumda, olay tarihindeki
    veriler üzerinden yaptırılacak hesaplama doğrultusunda karar verilmesi yerine, 2014 yılı verilerine dayanılarak yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    b) 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde; ""Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir"" şeklinde düzenleme mevcuttur.
    Mahkeme kararının hüküm bölümünde, davanın 113.748,53 TL’lik kısmının kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte; davalıların kusur oranlarına atıf yapmak suretiyle infazı kabil olabilecek net miktarın belirlenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin, infazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (5/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ... İnşaat Yapı ve Malzeme Isıtma Soğutma Sistemleri Ltd. Şti yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı ve davalılardan ... yararına BOZULMASINA; davalılardan ... İnşaat Yapı ve Malzeme Isıtma Soğutma Sistemleri Ltd. Şti vekilinin diğer temyiz itirazlarının (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine; davacının, davalılardan ... İnşaat Yapı ve Malzeme Isıtma Soğutma Sistemleri Ltd. Şti’ne yönelik temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, davalılardan ...’nın temyiz dilekçesinin (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı ... Müdürlüğünden gayrı taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 15/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi