Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5353 Esas 2017/2987 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5353
Karar No: 2017/2987
Karar Tarihi: 12.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5353 Esas 2017/2987 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar ile davalı şirket arasındaki menfi tespit davasında, davacılar avans olarak verilen çek ve senetler karşılığında davalı şirketten mal teslim edilmediği ve alınan çek ve senetlerin iade edilmediği gerekçesiyle borçlu olmadıklarının tespitini ve çek-senetlerin iptalini talep etmiştir. Ancak mahkeme, taraflar arasındaki ticari ilişkide avans verilmesi sonrasında fatura düzenlemesi uygulamasının bulunmadığı, söz konusu çek ve senetlerin bono olarak verildiği ancak mal teslim alınmadığı gerekçesiyle davacıların iddialarını kanıtlayamadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Kanunlar: Ticaret Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/5353 E.  ,  2017/2987 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili,müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan sözlü anlaşma ile davalı şirketin üretmiş olduğu sistemleri mamullerinin atölyede işlenerek pazarlanması konusunda anlaştıklarını, müvekkilince avans olarak verilen toplam 192.100,00 TL tutarındaki çek ve senetlerin dava tarihine kadar 62.900,00 TL lik bölümünün ödendiğini, buna karşı davalı şirket tarafından emtianın taraflarına teslim edilmediğini, alınan çek ve senetlerin de iade edilmediği gibi değişik dosyalarında icra takibine konulduğunu belirterek,icra takibine konu edilen senetlerden dolayı 123.518,00 TL için borçlu olmadıklarının tespitini,çek ve senetlerin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacılar arasında ticari ilişkinin 2006 yılında başladığını, müvekkilinin yüzlerce bayisi olan büyük bir şirket olduğunu, diğer müşterilerin olduğu gibi davacıların aldıkları her mal karşılığında kendilerine bono ve çek türü kıymetli evrak verdiklerini, söz konusu bono ve çeklerin vadesinde ödenmemesi üzerine başlattıkları icra takiplerinin kesinleştiğini, haciz aşamasında mevcut davanın açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki ticari ilişkide öncelikle avans verilmesi sonrasında faturanın düzenlenmesi şeklinde bir uygulamanın bulunmadığı, verilen bonolarda malen kaydı bulunduğu,söz konusu bonolar karşılığında mal teslim alınmadığı, bononun avans olarak verildiğinin ispat yükümlülüğünün bonoları keşide eden davacıya ait olduğu, ancak davacıların bu iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.