14. Hukuk Dairesi 2016/18896 E. , 2020/8007 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/01/2008 gününde verilen dilekçe ile asıl ve birleştirilen davada temliken tescil olmadığında tazminat üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/06/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleştirilen dava, temliken tescil ve ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, 4835 parselin müvekkiline, bu taşınmaza bitişik 4836 parselin ise davalılara ait olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak 4836 parselin 6385,61 m2"lik kısmına ağaç dikerek meyve bahçesi kurduğunu, öncelikle davalılara ait 4836 parselin üzerinde ağaç dikili olan bahçe kurulu 6385,61 m2"lik kısmın mülkiyetinin müvekkiline verilerek adına temliken tescilini, bu talebin reddi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000 YTL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davacının dava konusu taşınmazını 2001-2002 yıllarında satın aldığını, ihlal ettiği kısmın fark edilemeyecek kadar küçük olmadığını, iyiniyetli olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı vekili, 4835 parselin müvekkiline, bu taşınmaza bitişik 4836 parselin ifrazı ile oluşan 6363 parselin ise davalılara ait olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak 4836 parselin 6385,61 m2"lik kısmına ağaç dikerek meyve bahçesi kurduğunu, öncelikle davalılara ait 4836 parselin üzerinde ağaç dikili olan bahçe kurulu 6385,61 m2"lik kısmın mülkiyetinin müvekkiline verilerek adına temliken tescilini, bu talebin reddi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000 YTL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, temliken tescil şartları oluşmadığından tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (13.6.1984 tarih ve 1982/358 Esas, 1984/710 Karar sayılı; yine 26.10.2005 tarih 2005/14-587 Esas, 2005/609 Karar sayılı, 2010/4-4 Esas, 2010/56 Karar sayılı ilamlarında) açıklandığı üzere temliken tescil isteminin söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin karşılıklı olarak davada yer almaları gereklidir.
Somut olay incelendiğinde; davada temliken tescil talebi bulunduğundan dava konusu 4836 parsel sayılı taşınmazın ifraz edilmesi sonucunda oluşan 6361, 6362 ve 6363 parsel sayılı taşınmazlardan dava konusu bahçenin kurulduğu kısmı oluşturan 6363 parselin tapu kaydı incelendiğinde tapu kayıt maliklerinden ... ve ..."in usulüne uygun olarak davada taraf gösterilmedikleri anlaşılmıştır.
Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.