5. Hukuk Dairesi 2015/19603 E. , 2016/74 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2014
NUMARASI : 2013/259-2014/330
Taraflar arasındaki 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de mahkemece,bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1- Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza değer biçilirken dava konusu taşınmazın bulunduğu yerden ve benzer yüz ölçümlü taşınmazların emsal olarak alınması gerekir.
Dava konusu taşınmaz ile raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal olarak incelenen taşınmazlar dava konusu taşınmazdan,çok daha küçük yüz ölçümlü oldukları gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal olarak kabul edilen taşınmazların Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Taktir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas m2 değerleri eşit olduğu halde , dava konusu taşınmazın emsallerden daha değerli olduğu kabul edilerek değer biçildiği dikkate alındığında alınan rapor inandırıcı bulunmamıştır
Bu nedenle, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüz ölçümlü ve yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak rapor alınması ve değerlendirme tarihi olan 2010 yılında dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava konusu taşınmazın tamamının yüz ölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattının taşınmazdan geçiş güzergahı dikkate alındığında, söz konusu irtifak hakkı nedeniyle taşınmazda meydana gelecek olan değer düşüklüğü oranının "binde sekizini" geçemeyeceği düşünülmeden, daha yüksek oranda kabul edilmesi suretiyle fazlaya hükmedilmesi,
3- Mahkemece verilen ilk karar bozma ile ortadan kalktığından, dava konusu edilen enerji nakil hattı ve pilon yerinin tesciline ilişkin olarak yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4- Kabule göre de;
a- Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile ortaya çıkan fark bedelin, idarece bankaya bloke edilmesi sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
b- Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktara, 6459 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine eklenen hüküm uyarınca yasal faiz işletilirken, ilk karar ile belirlenen miktara 13.08.2010 tarihinden ilk karar tarihi olan 30.03.2012 gününe , bozma sonrası fark bedele ise 13.08.2010 tarihinden son karar tarihi olan 23.05. 2014 gününe kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.