Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/669
Karar No: 2022/1724
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/669 Esas 2022/1724 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/669 E.  ,  2022/1724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 01.01.2005 tarihinden 24.08.2007 tarihine kadar Tıbbi mümessil olarak çalıştığını, davalı şirketin ... 34. Noterliğinden 24.08.2007 tarih 27324 Y.numara ile davacıya ihtar çekerek, davacının iş sözleşmesini Yasa'nın 25/II(e) maddesine göre feshettiğini, feshin gerekçesinde davacının şirkette çalışan diğer tıbbi mümessillerin sigorta kartlarını kullanarak eczaneden ilaç yazdırdığını, bu hususların doğru olmadığını, bir an için kabul edilse dahi şirketteki diğer elemanların bu işlemi yapmalarına rağmen iş akitlerinin sonlandırılmadığını, davacının son brüt maaşının 1.885,45TL olduğunu iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, 2007/4, 5, 6 aylarına ait hak ettiği primler olmak üzere toplam 1.500,00 TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili; davacının şirkete bağlı olarak ilaç mümessili olarak çalıştığını, aylık sabit ücret artı prim usulü ile çalıştığını, şikayet üzerine yapılan araştırmada bazı iş arkadaşlarının özel sağlık sigortası kartlarını davacıya verdiklerini, davacının ihtiyacı aşan boyutta ilaç alımında bulunduğunu, davacının bu şekilde satış hedeflerini gerçekleştirmeyi ve prim almayı amaçladığını, bu nedenle de iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25-e bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini, bu şekilde 14 tıbbi mümessilin iş akdinin feshedildiğini, kartlarını kullandıran mümessillerin de ilişkin iddialarının reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Diğer davalı ... İlaç San ve Tic A.Ş.’ye usulüne uygun tebligat yapılmış, yazılı ya da sözlü savunmada bulunmamıştır.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı, davalı temyizi üzerine, Dairemizin 06.11.2014 tarihli 2013/1647 Esas ve 2014/33151 sayılı kararı ile özetle, davacının işyerinde birden fazla kişinin özel sağlık sigortası kartlarını alıp bunları kullanarak ihtiyacı olmayan ilaçları aldığı, bu hali ile davacının eyleminin 4857 sayılı Kanun’un 25/II-e bendine uyduğu ve bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği, bilirkişi tarafından hesap edilen satış priminin ise fazla çalışma adı altında hüküm altına alınmasının da isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlıkta; Yargıtay Hukuku Genel Kurulu’nun 20.12.2017 tarihli 2015/9-2888 Esas ve 2017/2034 sayılı Kararı ile davacının, çalıştığı iş yerinde birden fazla kişinin özel sağlık sigortası kartlarını ve/veya kart numaralarını kullanarak ihtiyacı olmayan ilaçları aldığı sabit olup, doğruluk ve bağlılığa aykırı eylemi kanıtlanmış olduğundan, kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı vekilinin 22.07.2009 havale tarihli dava dilekçesinde müvekkilinin 2007 yılının 4, 5 ve 6. aylarına ilişkin satış hedeflerini gerçekleştirdiği hâlde, davalı işveren tarafından priminin ödenmediğini ileri sürerek prim alacağının davalıdan tahsilini istediğini, 26.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise prim alacağı yönünden yapılan değerlendirmede, davacının 2007 yılı 2. döneminde hak ettiği prim alacağının 5.033,00 TL olacağının bildirildiği buna karşın mahkemece davacının fazla çalışmasının bulunduğu ancak karşılığı ücretlerinin ödendiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle raporda prim alacağına ilişkin hesaplanan miktarın fazla çalışma ücreti alacağı adı altında hüküm altına alındığı, davacının fazla çalışma alacağı talebi bulunmadığı açık olduğuna göre, bilirkişi tarafından hesap edilen satış priminin fazla çalışma ücreti alacağı adı altında hüküm altına alınmasının hatalı olduğuna değinen Özel Daire bozma kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkeme direnme kararının bozulması üzerine yapılan yargılamada bu kez davanın tümden reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, Mahkemece reddine karar verilen 5.033,00 TL prim alacağının hüküm altına alınması gerekip gerekmediği noktasındadır.
    Dairemizin 06.11.2014 tarihli 2013/1647 Esas ve 2014/33151 sayılı kararında kıdem ve ihbar tazminatlarının reddi gerektiği açıklandıktan sonra sadece bilirkişi tarafından hesap edilen satış priminin fazla çalışma adı altında hüküm altına alınmasının isabetsiz olduğuna değinilmiş prim alacağı talebinin reddi gerektiğinden söz edilmemiştir. Mahkemece bozma kararına direnilmesi üzerine davalı temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlıkta; 20.12.2017 tarihli 2015/9-2888 Esas ve 2017/2034 sayılı Karar ile davacı vekilinin 22.07.2009 havale tarihli dava dilekçesinde müvekkilinin 2007 yılının 4, 5 ve 6. aylarına ilişkin satış hedeflerini gerçekleştirdiği hâlde, davalı işveren tarafından priminin ödenmediğini ileri sürerek prim alacağının davalıdan tahsilini istediğini, 26.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise prim alacağı yönünden yapılan değerlendirmede, davacının 2007 yılı 2. döneminde hak ettiği prim alacağının 5.033,00 TL olacağının bildirildiği buna karşın mahkemece davacının fazla çalışmasının bulunduğu ancak karşılığı ücretlerinin ödendiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle raporda prim alacağına ilişkin hesaplanan miktarın fazla çalışma ücreti alacağı adı altında hüküm altına alındığı, bilirkişi tarafından hesap edilen satış priminin fazla çalışma ücreti alacağı adı altında hüküm altına alınmasının hatalı olduğuna değinen Özel Daire bozma kararında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir. Şu halde; gerek Dairemizin 6.11.2014 tarihli bozma kararında gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2017 tarihli kararında satış primi alacağının reddi gerektiğinden değil bu alacağın fazla çalışma alacağı olarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğundan sözedildiğine göre; mahkeme 5.033,00 TL prim alacağının hüküm altına alınması yerine davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlaline sebebiyet verecek şekilde bu talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 14/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi