Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14128
Karar No: 2012/1184

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/14128 Esas 2012/1184 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/14128 E.  ,  2012/1184 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava; 1479 sayılı Kanun kapsamındaki zorunlu sigortalılığın 18.10.2001 tarihi itibarıyla sona erdiğinin, anılan sigortalılığa ilişkin prim borcu bulunmadığının, 01.07.2006 gününden itibaren 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanıldığının tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemenin ilk hükmüne yönelik Dairemizce yapılan temyiz denetimi üzerine verilen 15.07.2008 gün ve 4013/10550 sayılı bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonunda; 18.10.2001 günü tescil edilen 21.08.2001 tarihli ortaklar kurulu kararı gereğince dava dışı limited şirket ortaklığından tüm payını devrederek ayrılan davacının, 22.05.2002 tarihli ortaklar kurulu kararına göre yeniden anılan şirket ortaklığına alındığı, hakkında 1479 sayılı Kanunun ek 19 ve geçici 26’ncı madde hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Davanın yasal dayanağı olan 1479 sayılı Kanunun, 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla değişik 24’üncü maddesi gereğince, limited şirket ortaklarının yanı sıra gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş iken, anılan düzenleme 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değiştirilerek, zorunlu sigortalılık kapsamına, limited şirket ortaklığı bulunanlar yanında, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar
    alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise ... ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir. Önemle vurgulanmalıdır ki; .... kaydı, kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı, gelir vergisinden bağışık olmayanlar yönünden vergi kaydı, zorunlu sigortalılığın dayanak belgeleri niteliğinde olup, anılan kayıtlara sahip kişiler yönünden ancak, “(diğer) sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalma” ve “herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgularının birlikte gerçekleşmesi durumunda zorunlu sigortalılık söz konusu olabileceği gibi, ortağı olduğu limited şirkete ait işyerinden adına hizmet akdine dayalı çalışması kapsamında bildirim ve prim ödemeleri gerçekleştirilen kişiler, 506 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı olarak değerlendirilemez.
    18.10.2001 – 22.05.2002 dönemi yönünden üç farklı meslek kuruluşu ve bir adet sicil memurluğu kaydı, 22.05.2002 – 02.08.2003 tarihleri arasında, anılan kayıtlara ek olarak limited şirket ortaklığı, 02.08.2003 - 01.06.2006 dönemine ilişkin ise limited şirket ortaklığı bulunan davacının, özellikle 1479 sayılı Kanunun ek 19 ve geçici 26’ncı madde hükümlerinin uygulanma olanağı söz konusu olmadığından, anılan Kanuna tabi zorunlu sigortalılığına geçerlik tanınması gerekmekte olup, kaldı ki, 19.12.2003 – 05.06.2005, 26.08.2005 – 30.01.2006, 01.04.2006 – 30.04.2006 tarihleri arasındaki adına tam bildirim ve prim ödemeleri, ortağı olduğu limited şirkete ait işyeri yönünden olduğundan, bu dönemlerde 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı kabul edilemeyeceği de ortadadır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi