Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/997
Karar No: 2016/13199
Karar Tarihi: 07.10.2016

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/997 Esas 2016/13199 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/997 E.  ,  2016/13199 K.

    "İçtihat Metni"



    Tehdit, hakaret ve yaralama suçlarından şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/11/2013 tarihli ve 2013/129318 soruşturma sayılı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, aynı şüpheliler hakkında tehdit ve hakaret suçlarından yapılan soruşturma evresi sonunuda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10.04.2014 tarihli ve 2014/46614 soruşturma, 2014/33331 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik şikayetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 6.Sulh Ceza Hakimliğinin 28.08.2014 tarihli ve 2014/2774 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2015 gün ve 370065 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; “Şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/11/2013 tarihli ve 2013/129318 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, aynı soruşturma kapsamında haklarında dava açılan sanıklar Faik Tulga Aktaç ve Hülya Aktaç"ın yargılamasının yapıldığı Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/1644 esas sayılı dosyası üzerinden 18/03/2014 tarihinde mahkemece yapılan suç duyurusu neticesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/46614 sayılı soruşturma dosyası üzerinden daha önceden aynı hususta kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ve müştekilerin iddiasını doğrulayacak yeni delile rastlanılmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de,
    Müştekiler Faik Tulga Aktaç ve Hülya Aktaç vekili tarafından ibraz edilen soruşturma konusu olaya ilişkin Ankara Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan disiplin soruşturması kapsamında alman tanık beyanlarının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/2. maddesi uyarınca yeni delil niteliğinde olduğu gözetilerek, görgüye dayalı bilgisi olan ve daha önceki soruşturma dosyasında ifadesine başvurulmayan tanıkların olaya ilişkin beyanlarının tespiti ile şüphelilerin hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... hakkında hakaret ve tehdit suçlarından yapılan soruşturma sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2014 tarihli ve 2014/46614 soruşturma, 2014/33331 sayılı kararı ile müştekinin soyut iddiasından başka kamu davasının açılmasını gerektirecek kesin ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara karşı şikayetçinin süresinde itirazı üzerine, merci Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin
    28/08/2014 tarihli ve 2014/2774 sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı müşteki vekilinin eksik soruşturma yapıldığına ilişkin müracaatı üzerine, tehdit ve hakaret suçları yönünden Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik, eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle yapılan itirazın reddine dair merci kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 173. maddesinin 3. fıkrasında ise “Başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hakimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder;" hükümleri yer almaktadır.
    İncelenen dosyada,
    Şikayetçi vekili tarafından ibraz edilen soruşturma konusu olaya ilişkin şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği sırada idari soruşturmanın devam ettiği ve Ankara Valiliği İl Müdürlüğünce yapılan idari soruşturma kapsamında alınan tanık beyanlarının yeni delil niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, görgüye dayalı bilgisi olan ve daha önceki soruşturma dosyasında ifadesine başvurulmayan tanıklar dinlenip idari soruşturma dosyası da incelenerek şüphelilerin hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönde kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Bu durumda soruşturmanın hangi merci tarafından yapılması gerektiği sorunu ortaya çıkmaktadır. YCGK"nın, 04.12.2007 tarih ve 2007/247-257 sayılı kararında özetle "Cumhuriyet Savcısı tarafından ceza yargılamasının temel hedefi olan maddi gerçeğe ulaşma amacına yönelik olarak gerekli kanıtların toplanmadığı hatta buna teşebbüs bile edilmediği çok açık olarak anlaşılmakta, başka bir anlatımla soruşturma evresinin tamamlanmadığı net bir biçimde tespit edilmekteyse, soruşturma evresi Cumhuriyet Savcısınca tamamlanmalıdır. Aksinin kabulü halinde, soruşturma safhasının asıl yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısı varken istisnai yetkili olan sulh ceza hakiminin soruşturmayı yapması sonucuna ulaşılır ki bu CMK"nın getirdiği sisteme ve yasanın amacına aykırıdır." denilerek soruşturma eksikliğinin nasıl giderilmesi gerektiği
    gösterilmiştir. Yapılan açıklamalara göre itiraz merciinin, itirazı kabul edip dosyayı soruşturmayı tamamlaması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermesi gerekmektedir.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Adalet Bakanlığı"nın istemi üzerineYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği"nin 28.08.2014 tarihli ve 2014/2774 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı yasa maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin itiraz mercii tarafından mahallinde tamamlanmasına, 07/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi