Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatılmış, borçlu vekili, alacaklının yetkili hamil olmadığını, senedin kambiyo vasfı taşımadığını bildirerek icra mahkemesine başvurmuştur.
TTK.nun 690.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 615.maddesi hükmüne göre, "Poliçe görüldüğünde, görüldüğünden muayyen bir müddet sonra veya keşide gününden muayyen bir müddet sonra ya da muayyen bir günde ödenmek üzere keşide olunabilir. Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden vadeleri gösteren poliçeler batıldır….". Ayrıca vade tarihinin tanzim tarihinden önceki bir tarihi taşıması halinde de senet bono niteliğini taşımaz.
 Somut olayda, vade tarihi, takip dayanağı senet üzerinde rakamla 30/01/2009 olarak gösterilmiş, yazı ile ise 30/01/2008  yazılmıştır. Bu durumda dayanak belge, TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 615.maddesinde yer alan koşulu taşımadığından ve 30/01/2008 tarihi tanzim tarihinden önce olduğundan senet kambiyo senedi vasfında değildir. Mahkemece, İİK.nun 170/a maddesi gereğince icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.