Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/17511
Karar No: 2007/5759

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/17511 Esas 2007/5759 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın duruşma talebi reddedilerek yapılan incelemede, davacı kocanın başka bir kadınla karı-koca hayatı yaşadığı sabit görülmüştür. Kadının kocasından zina sebebiyle şikayet etmesi, yasal haklarını kullanmak amacı taşımaktadır ve haksız kullanım olarak değerlendirilmemektedir. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesine göre, boşanmak isteyen tarafın tamamen kusursuz olmasının gerekmediğini ve az da olsa kusurlu olan tarafların da dava hakkı bulunduğunu vurgulamaktadır. Ancak az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması gerektiğini ve eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığının anlaşılması gerektiğini belirtir. Mahkeme, davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna varmaktadır, ancak davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, boşanma kararı usul ve kanuna aykırı olarak görülmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesi.
2. Hukuk Dairesi         2006/17511 E.  ,  2007/5759 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Andırın A.H.(Aile) Mahkemesi
    TARİHİ        :26.5.2006
    NUMARASI        :22-165
    TEMYİZ EDEN       :Davalı
       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davalının süresinden sonra talep ettiği duruşma isteğinin reddine karar verilerek evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
    Toplanan delillerden, davacı kocanın bir başka kadınla karı-koca hayatı yaşadığı sabittir. Kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamıştır. Kadının, kocasını zinadan şikayeti, yasal haklarını kullanmak amacı taşıdığı ve bu şikayet hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmamaktadır.
            *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
          #Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
         *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)     
       

           #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine  işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.04.2007 (Pzt.)
     


     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi