Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/21
Karar No: 2022/1793
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/21 Esas 2022/1793 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/21 E.  ,  2022/1793 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 31. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/02/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Davalı ....... adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalılara ait Rusya’da bulunan havaalanı inşaatında 13.12.2011-14.06.2014 tarihleri arasında vinç operatörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığını, davalının Rusya’da herhangi bir proje yürütmediğini, bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, aynı konuda müvekkiline karşı açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ....... vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, banka kayıtlarına göre ödemelerin başka bir şirket tarafından yapıldığını, davacı ile ilgili hiçbir kaydın bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda davanın husumetten reddine dair hüküm kurulmuştur.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, Hukuk Muhakemleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak kurulan yeni hüküm ile davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden dava konusu işçilik alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Grup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında grubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için sadece “şirketler arasında organik bağ"' dan söz edilerek işçilik alacaklarının aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmaları için sadece birinin sorumluluğunun yeterli görülmesi de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması da olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
    Ayrıca belirtmek gerekir ki, tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.
    Türk uyruklu kişilerin yabancı ülkelerde o ülke vatandaşları ya da şirketleriyle birlikte kurdukları şirketler aracılığıyla aldıkları işler kapsamında çalıştırdıkları Türk işçilerinin alacaklarından yabancı kişinin şirketteki pay durumuna göre Türk firmasının sorumluluğu irdelenmelidir. Yabancı kişinin ortaklığı gerçek bir ortaklık olmayıp, o ülkede iş yapabilmek amacıyla salt bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaret olduğunda, işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Bu durumda Türk firmasının sorumluluğu söz konusu olur.
    Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoksa da diğer davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki dava konusu alacakların davacının 13.12.2011-14.06.2014 tarihleri arasında ... Havalimanı inşaatındaki çalışmasından kaynaklandığı, dava dilekçesi ekinde sunulan işyeri kimlik kartının üzerinde “... İnşaat ...” şeklinde ibare bulunduğu, banka hesap dökümlerinin incelenmesinde davacı hesabına “...” açıklaması ile ödemeler yapıldığı, yine davacı vekilinin ibraz ettiği 01.03.2013 tarihli ek sözleşmede; dava dışı “... ... İnş. A.Ş.”nin işveren olarak gösterildiği, davanın ise davalılar ... İnşaat A.Ş. ile ... ... aleyhine açıldığı, dava dışı ... ... İnş. A.Ş.’nin; ... Ticaret Sicil Müdürlüğüne ... sicil numarası ile 22.04.2013 tarihinde tescil edildiği ve şirketin başlıca amacının; “... Havalimanında var olan işletmelerde tasarım mühendislik, rekonstrüksiyon, yenileme ve geliştirme çalışmaları yanında yeni işletmelerin inşaatı buna yeni bir yolcu terminali de dahil yapmak” şeklinde düzenlendiği, dava dışı ... ... İnş. A.Ş.’nin davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, dava dışı şirketin işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak amacıyla kurulmadığı anlaşılmış olup Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken söz konusu iki şirket arasında organik bağ bulunduğundan bahisle dava konusu alacaklardan davalı ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sorumluluğuna hükmedilmesi isabetli olmayıp kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi