Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1004
Karar No: 2022/1761
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1004 Esas 2022/1761 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/1004 E.  ,  2022/1761 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Kütahya 1. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalılara ait işyerinde 15.03.2008 - 08.11.2016 tarihleri arasında net 2.800,00-TL ücretle çalıştığını, ücretin bir kısmının elden bir kısmının ise banka yolu ile ödendiğini, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının daha önce iş yerinden 06.07.2015 tarihinde ayrıldığını, daha sonra zor durumda olduğunu beyan ederek tekrar işe girmek istemesi üzerine 05.10.2015 tarihinde işe alındığını, ücretinin asgari ücret olduğunu, iş sözleşmesinin davacı tarafından işe terk suretiyle haksız feshedildiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar yasal süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Taraflar arasında davacı işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesinde de, işverenin işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise asgari ücretten az olmamak kaydıyla emsal ücreti ödemekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Diğer taraftan ücretin ödendiğini ispat yükü işverene ait iken, ücret miktarını ispat yükü işciye aittir.
    Somut olayda, davalıya ait işyerinde döner ustası olarak çalışan davacı, fesih tarihindeki (08.11.2016) ücretinin net 2.800,00 TL olduğunu ileri sürmüş, mahkemece bu ücret miktarının ispat edildiği gerekçesiyle net 2.800,00 TL ücret üzerinden hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak dosya kapsamındaki deliller bu kabul şekli için yeterli değildir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı ..., davacının 2015 yılında haftalık 600,00 TL ücretle çalıştığını beyan etmiş olup, emsal ücret araştırması sonucunda da emsal işçi ücretinin 2.000,00 TL olduğu bildirilmiştir. Diğer davacı tanığı davacının ücretini bilmediğini ifade ederken, davalı tanıkları da davacının asgari ücretle çalıştığı beyan etmiştir. Davacının aylık ücretinin ispatı noktasında, 2015 yılında işten ayrılan tanığın anlatımı ve Lokantacılar Odasının cevabi yazısından başka delil bulunmamaktadır. Şu halde, delil durumu ve ispat dikkate alınarak davacının fesih tarihindeki aylık ücretinin (haftada 600 TL olmak üzere) 2.400,00 TL olduğu kabul edilmeli, talep edilen alacaklar bu ücret miktarına göre hesaplanmalıdır. Mahkemece ispat edilemediği halde, aylık ücretin net 2.800,00 TL olarak kabulü hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinden indirim yapılıp yapılmayacağı noktasındadır.
    İşçinin fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu alacakların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışma, hafta tatili veya ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Tanık anlatımlarına göre ispat halinde yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti miktarına göre takdir edilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
    Somut olayda, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını tanık anlatımı ile ispat ettiği gerekçesiyle, bilirkişi raporunun (c ) seçeneğindeki hesaplamalara itibar edilmiş, raporda hesaplanan alacakların taleple bağlı kalınarak davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda hesaplanan alacaklardan, açıklanan ilke ve esaslara uygun bir indirim yapılmadan hüküm kurulması hatalıdır. Öncelikle bilirkişi raporunun (c) seçeneğinde hesaplanan alacaklardan dosya kapsamına uygun bir indirim yapılarak davacının hak kazandığı alacak miktarları belirlenmeli, yapılan indirimin oranı ve belirlenen alacak miktarları kararın gerekçesinde tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklanmalı, daha sonra davacının talebi ile bağlı kalınarak hüküm kurulmalıdır. Mahkemece tanık delili ile ispat edilen alacaklardan hiç indirim yapılmadan hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine 15.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi