8. Hukuk Dairesi 2017/11482 E. , 2017/10545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davaya konu 315 ada 19 parsel, 202 ada 23 parsel ve 139 ada 33 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin hatalı yapıldığını açıklayarak, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile, dilekçesinde belirttiği oranlarda vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., 315 ada 19 parsel sayılı taşınmazın, babaları Nuri Tekin"e ait olduğunu ve rızai taksim ile davacı ..."e verildiğini beyan etmiş, davalı Alişan Tekin ve ..., dedelerinden ve babalarından kalan yerleri paylaştıklarını kendilerinin herhangi bir hak talepleri bulunmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, 315 ada 19 parsel ve 139 ada 33 parsel nolu taşınmazlara yönelik davalar bakımından davanın husumet yönünden reddine, 202 ada 23 nolu parsel ile ilgili olarak ise böyle bir taşınmaz bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
1-Mahkemece, 315 ada 19 parsel nolu taşınmaza yönelik dava bakımından davanın HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİNE karar verilmiştir.
a)Dava konusu 315 ada 19 parsele ilişkin olarak, davalı ... dışındaki davalılar, kayıt maliki.... mirasçıları olmamakla, bu kişiler hakkında verilen ret kararında bir isabetsizlik bulunmayıp, davacı vekilinin bu kişilere yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
b)Davalı ... ise, tapu maliki Nuri Tekin"in mirasçısı olup, davacılar da aynı malikin mirasçılarıdır. Dava mirasçılar arasında görülen dava olduğundan, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddi doğru olmayıp, davanın esastan görülerek, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekir.
2-Mahkemece, 202 ada 23 parsel numaralı bir taşınmaz bulunmadığından BU HUSUSTA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiş ise de, davacı vekili 9.9.2008 tarihli duruşmada, parsel numarasının 220 ada 23 olduğunu beyan etmiş olmakla, maddi hatadan kaynaklanan yanlışlığın giderilerek, doğru parsel numarasının tespiti için davacı vekiline süre ve imkan verilmesi ile bu parsele yönelik davanın esası incelenerek, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekir.
3-Mahkemece, 139 ada 33 parsele yönelik açılan davanın HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİNE karar verilmiştir. Bu parsel ile ilgili olarak açılan 2002/26 ve 2002/27 Esas sayılı dava dosyalarının eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ise de, 2002/26 ve 2002/27 Esas sayılı dosyalarda, 139 ada 33 parsel sayılı taşınmaza yönelik davaların tefrikine karar verilmiş ve tefrik kararından sonra dosyalar birleştirilmiştir. Dolayısıyla bu parsele yönelik olarak eldeki davada bir talep bulunmadığından, olumlu olumsuz bir karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece; bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda (1-b, 2 ve 3.bentlerde) açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacılar vekilinin 315 ada 19 parsele ilişkin olarak, davalı ... dışındaki davalılar hakkındaki temyiz itirazlarının (1-a) bendinde açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.9.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.