Esas No: 2022/1542
Karar No: 2022/1825
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1542 Esas 2022/1825 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/1542 E. , 2022/1825 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞYERİ DÜZEYİNDEKİ OLUMYU YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 33. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı Bakanlığın 12.08.2020 tarihli ve 1785178 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davacı işyerine ait ... ve ...’da bulunan ... ve ... işyeri numaralı toplam iki ayrı işyeri olduğu, dosyaya celp edilen ... nolu işyerine ait .../... SGM’nin 19.12.2020 tarihli yazısı ekindeki belgeler incelendiğinde; Temmuz/2020 ayında 47 çalışan olduğu, işyeri faaliyet kolunun Metal İş Kolunda olduğunun tespit edildiği, yine dosyaya celp edilen ... nolu işyerine ait Ulucanlar/... SGM'nin 13.10.2020 tarihli yazısı incelendiğinde de; işyerinde Temmuz/2020 ayında 28 işçinin çalıştığı, davalı Sendikanın başvurusu üzerine 27.10.2020 tarihinde işyerinin Metal İş kolunda olduğunun Bakanlıkça tespit edildiği, bu bağlamda; davacı işletmede ve aynı iş kolunda 03.07.2020 tarihinde toplam 47 + 28 = 75 işçinin çalıştığı, böylece her iki işletme için dosyaya sunulan e-devlet üyelik fişlerinden davalı ...-İş Sendikasının toplam 52 sendikalı üyesi ile % 69,33 çoğunlukla toplu pazarlık yapmak için yetkili olduğunun tespit edildiği, dosyaya sunulan ve ekinde sunulan çalışan listesi ile sendikaya üyelik tarihlerini gösterir listenin de bulunduğu 22.04.2021 tarihli heyet bilirkişi raporunun tespit ve gerekçesiyle dosya kapsamına uygun, usul ve denetime açık olduğu anlaşılmakla hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, “…4857 sayılı İş Kanunu 18. maddesi kapsamında davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı hususunda yapılan değerlendirmede, hizmet süresinin 6 aydan fazla olduğu, davalı işyerinin 30'dan fazla işçi çalıştırdığı, taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, davacının işin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili yardımcısı ya da işyerinde işin bütününü sevk ve idare eden işçi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
“Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı yada geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı üzerinde toplanmaktadır.
“Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde;
“Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, hükme dayanak alınan bilirkişi raporuna göre, ilk derece mahkemesinin, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerini karşılar mahiyetteki karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, istinaf isteminin tümüyle reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. …” gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır .
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı Bakanlığın işyeri düzeyinde yaptığı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiş ve İlk Derece Mahkemesince de davanın reddine karar verilmesini müteakiben istinaf kanun yoluna başvurarak, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, yeniden bilirkişi raporu tanzim edilmesi talep edilmiş olmasına rağmen denetime elverişsiz bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, keşif incelemesi yapılmadığını, mahkeme kararında herhangi bir hukuki gerekçeden ve maddi vakadan bahsedilmediğini, tanıklarının dinlenilmeden karar verildiğini, mevzuat hükümlerine göre işverenin işletme kapsamındaki tüm işyerleri için ancak tek bir toplu iş sözleşmesi yapılması gerektiğini, yetki verilmesi işleminin bütün şirket ve işletme kapsamında yapılması gerekirken Şirketin ... işyerinde çalışan işçilerin hatalı ve eksik hesaplama ve değerlendirme ile esas alındığını, Şirket aleyhine işe iadeye ilişkin dava ikame eden işçilere ilişkin hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadığını, sendika üyeliklerinin irade fesadı ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmeden karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Temyize konu Bölge Adliye Mahkemesince de dosya içeriğine uygun olmayacak bir şekilde aynen,
“4857 sayılı İş Kanunu 18. maddesi kapsamında davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı hususunda yapılan değerlendirmede, hizmet süresinin 6 aydan fazla olduğu, davalı işyerinin 30'dan fazla işçi çalıştırdığı, taraflar arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli olduğu, davacının işin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili yardımcısı ya da işyerinde işin bütününü sevk ve idare eden işçi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
“Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı yada geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı üzerinde toplanmaktadır.” gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bu yönüyle Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, dosya içeriği ile örtüşmediği gibi gerekçeden de yoksundur. Dolayısıyla adalet duygusunu zedeleyen ve hukukî güvenlik ilkesini ihlali sonucunu doğuran kararın, salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.