Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1055
Karar No: 2018/1845
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/1055 Esas 2018/1845 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği belirtiliyor. Borçlu, çeke dayalı genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle takibe itiraz etmiş. Mahkeme, usulsüz tebligat şikayetini ve zaman aşımına yönelik şikayetleri reddetmiş. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, mahkemenin kararı bozulmuş. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle takip tarihinin öğrenme tarihi olarak belirlenmesi ve davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiş.
Kanun Maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri, 6099 sayılı Yasa'nın 3. ve 5. maddeleri, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 16/2. maddesi, İcra İflas Kanunu'nun 366. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddeleri.
12. Hukuk Dairesi         2018/1055 E.  ,  2018/1845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından çeke dayalı genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu sair şikayeti ile birlikte takibe konu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde de bulunarak, mernis adresi olarak tespit olunan adresin hatalı olduğu ve TK 21 mad. göre yapılmış 18.07.2012 tarihli tebligatın ise usulsüz yapıldığı gerekçeleri ile takibe ıttıla olunan 24.02.2016 tarihinde tebligatın yapılmış olduğunun ve takibin zamanaşımı nedeniyle düştüğü gerekçesiyle icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin reddine; yine davacının İİK. 33/a ve 71/2. madde kapsamında kalan ve zaman aşımına yönelen şikayetlerinin de reddine karar verilmiştir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
    Aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
    Söz konusu 7201 sayılı Yasa"nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, ancak yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
    7201 sayılı Yasanın 21. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin kanun gerekçesinde ise, 21/1. maddeye göre bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, 10. madde gereği adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak başkaca araştırma yapılmaksızın o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır. Bunun yapılabilmesi için de tebligatı çıkaran mercinin, adresin, adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğunu tebliğ evrakında belirtmesi gerekmektedir.
    Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır.
    Ayrıca Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 16/2. maddesinde; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir" denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 2l/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.
    Öte yandan, Tebligat Kanunu"nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminde haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için usulsüzde olsa yapılmış bir tebligat bulunmalıdır.
    Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir.
    Somut olayda; şikayet konusu ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.07.2012 olduğu, takip dosyasında yer alan 18.06.2012 tarihli borçlunun mernis adres araştırmasında ‘... Mah. ... Cad. Kapı no: 3B/15 .../...’ adresi tespit edilmiş ise de, yine borçlunun dava dosyasına sunduğu 01.01.2007-25.02.2016 beyan tarihi aralığı ile alındığı anlaşılan nüfus kayıt sistemine ait belgede borçlunun 26.10.2011 tarihinden 15.09.2015 tarihine kadar olan sürede Mernis Adresinin ‘ Alkent 2000 Mah. Dr. ...Cad. ... Sitesi 130. Blok B Giriş No:3U İç Kapı No: 15 .../...’ olduğu görülmektedir. Şikayet konusu tebliğ, takip dosyasında yer alan adres araştırmasına göre yapılmış olup her iki Mernis Adresi arasında uyumsuzluk olduğu açıktır. Kaldı ki anılan tebliğ mazbatası üzerine "Adreste isim ve imzadan imtina eden şahıstan soruldu. Muhatap tanınmıyor/taşındı. Mahalle muhtarlığı kimlik paylaşım sisteminde muhatabın kaydı mevcut olup evrak mahalle muhtarlığına teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldı. (6099 Sayılı kanunla değişen 21. madde) İsim ve imzadan imtina eden şahsa haber verildi.’ şerhi ile tebliğ yapıldığı, haliyle tebliğ memurunca, yukarıda ifade olunan kanun ve yönetmelik hükümlerine uyulmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle tebliğ tarihinin anılan takibi öğrenme tarihi olarak beyan edilen 24.02.2016 tarihi olarak kabulü ve şikayetin süresinde yapılmış olduğu hususları dikkate alınarak, davanın esasına girilip karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemlerin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi