19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9271 Karar No: 2017/2974 Karar Tarihi: 12.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9271 Esas 2017/2974 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan bir adet araç satın almak için anlaştıklarını, fatura kesildiğini ve kapora verildiğini ancak aracın teslim edilmediğini ve davalının ÖTV farkı istediğini iddia etti. Davalı vekili ise, aracın kredi başvurusu nedeniyle geç teslim edildiğini ve ÖTV farkının müvekkilinin ödediğini savundu. Mahkeme davacının geç teslim sebebini kabul etmeyerek davayı reddetti. Davacı vekilinin temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onaylandı. Kanun maddeleri hakkında bir bilgi verilmedi.
19. Hukuk Dairesi 2016/9271 E. , 2017/2974 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan bir adet marka aracı 95.750 Euro karşılığında satın almak ve müvekkiline 2011 yılı Eylül ayı içerisinde teslim edilmek üzere tarafların anlaştıklarını, müvekkiline 15.09.2011 tarihli proforma fatura kesildiğini, müvekkilinin de 20.09.2011 tarihinde davalı hesabına 5.000 TL kapora yatırdığını, aracın kararlaştırıldığı üzere Eylül ayında teslim edilmediğini, üstelik davalının 13.10.2011 tarihinde gerçekleşen ÖTV farkı 9.000 Euro"yu da müvekkilinden istediğini, müvekkilinin de bu farkı ödemek zorunda kaldığını, davalının sözleşme kurulduğu andaki şartlara bağlı kalmayarak ÖTV farkını haksız şekilde müvekkilinden istediğini ileri sürerek ödenen ÖTV bedeli olan 9.000 Euro ve araçtan yoksun kalınan 15 günlük süreye tekabül eden zararın tespiti ile müvekkiline ödenmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, 10.10.2011 tarihinde davacıya aracı teslime hazır olduklarını bildirmelerine rağmen davacı şirket yetkililerinin kredi işlemleri için banka ile görüştüklerini söylediklerini, kredi süreci devam ederken 12.10.2011 tarihinde ÖTV"nin yükseldiğini ve fiyata yansıdığını, tüm ön görüşmelerde ithal süreci içerisinde vergi ve diğer tüm maliyetlerin fiyata yansıyacağını belirttiklerini, ayrıca bu durumun bir ticari örf ve adet kuralı olduğunu, ÖTV farkının davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacının aracı geç teslim alma sebebinin başvurduğu banka kredi işlemlerinin uzaması olup, kredi başvurusunu ancak 31.10.2011"de gerçekleştirerek kredinin kullanılabilir hale geldiği, bu durumda davalının aracın geç teslim edilmesinde bir kusurunun bulunmadığı ve 13.10.2011 tarihinde gerçekleşen ÖTV artışından davacının sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.