Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29649
Karar No: 2019/12235
Karar Tarihi: 30.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/29649 Esas 2019/12235 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/29649 E.  ,  2019/12235 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş akdine haklı bir neden olmadan işveren tarafndan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının hafta tatili talebinin fazla çalışma ücreti alacağı birlikte hesaplanarak her iki kalem alacağın "fazla çalışma ücreti" alacağı başlığı altında hüküm altına alındığının anlaşılmasına ve temyiz nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında ıslaha karşı ile sürülen zamanaşımı savunması nedeniyle zamanaşımına uğrayan fazla çalışma, hafta tatili ( fazla çalışma ücret alacağı birlikte "fazla çalışma ücret alacağı"başlığı altında hesaplanmıştır) ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
    Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
    Mülga 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa(suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı, 11.12.2013 tarihinde davasını miktar yönünden ıslah etmiştir. Islaha karşı davalı yanca süresinde zamanaşımı savunmasında bulunulmuştur. Bu savunma nedeniyle 11.12.2008 tarihinden öncesine ait hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları dava dilekçesinde talep edilen miktarları aşan tutarda zamanaşımına uğrar. Ne var ki; Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı savunması nedeniyle dava dilekçesinde talep edilen fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının zamanaşımına uğramayacağı dikkate alınmamış olup bu husus hatalı bulunmakla bozmayı gerektirmiştir.
    3- Mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen kıdem tazminatı tutarına fesih tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi, hüküm altına alınan diğer alacaklara talep gibi dava tarihinden yasal faiz yürütülmüş, ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı ve hüküm altına diğer alacakların ıslah ile talep edilen kısmı faizsiz olarak hüküm altına alınmıştır.
    Öncelikle, 2017/8 Esas sayılı içtihatların birleştirilmesi talebi üzerine Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca 24.05.2019 günü yapılan toplantıda:
    “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği" yönünde karar verilmiştir.
    Nitekim, Dairemizin de görüşü aynı doğrultudadır.
    Açıklanan nedenler ile mahkemece ıslah dilekçesinde talep edilen miktarlara faiz yürütülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Öte yandan, hüküm altına alınan fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına yürütülmesi gereken kanuni faiz türü, "en yüksek mevduat faizi"dir. Mahkemece bu alacaklara "yasal faiz" talep edildiğinin gözetilmesi yerinde ise de; talebin kanuni faiz türünü aşamayacağı dikkate alındığında bu alacak kalemlerine "en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz " yürütülmesi gerekmektedir.
    4- Ayrıca; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 4.550,00 TL yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu hesaplanmış olup davacı yan, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle dava ve ıslah dilekçesi ile birlikte toplam 4.500,00 TL yıllık ücretli izin alacağı talep etmiştir. Mahkemece bu alacak kalemi bakımından bilirkişi raporunda hesaplanan fazlaya ilişkin miktarın talep hakkının saklı olduğunun belirtilmemesi infazda tereddüt yaratır mahiyette olduğundan doğru bulunmamıştır.
    Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 30.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi